Hukuka Aykırı Delil ve Disiplin Cezaları
1. GENEL
Disiplin soruşturması kapsamında hukuka aykırı delile dayanarak disiplin yaptırımı uygulanması durumunda , yaptırım/disiplin cezası sebep yönünden hukuka aykırıdır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi, 2013/749 numaralı kararında;askeri personelin telefon görüşmelerine ilişkin ses kayıtlarının internet ortamında yayımlanması neticesinde disiplin yaptırımı ile TSK’dan çıkarılması işlemini, söz konusu ses kayıtlarının hukuka aykırı bir biçimde elde edilmiş olması nedeniyle, hukuka aykırı bir biçimde elde edilmiş delillere istinaden tesis edilen dava konusu TSK’dan çıkarma işlemini sebep unsuru yönünden hukuka aykırı bulmuştur.
Haberleşme hürriyeti ve Özel hayatın gizliliği, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve T.C Anayasası ile koruma altına alınmıştır. Haberleşme hürriyetinin sağlanması ve özel hayatın korunabilmesi için Anayasada ve Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan düzenlemelerle hakim kararı olmadıkça ve gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda kanunla yetkili kılınan merciinin emri olmadıkça arama yapılamayacağı gibi, haberleşme engellenemeyeceği ve gizliliğine dokunulamayacağı düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere aykırı olarak elde edilen deliller delil olarak kullanılamayacaktır.
2. MEVZUAT
Anayasa’nın 38/6’ncı maddesine göre “ … Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez…”.
a. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
“Madde 8 – Özel hayatın ve aile hayatının korunması
1. Her şahıs hususi ve ailevi hayatına, meskenine ve muhaberatına hürmet edilmesi hakkına maliktir. 2. Bu hakların kullanılmasına resmi bir makamın müdahalesi demokratik bir cemiyette ancak milli güvenlik, âmme emniyeti, memleketin iktisadi refahı, nizamın muhafazası, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlâkın ve başkasının hak ve hürriyetlerinin korunması için zaruri bulunduğu derecede ve kanunla derpiş edilmesi şartiyle vukubulabilir.”
b. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
“Özel Hayatın Gizliliği
Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 03.10.2001 – 4709 S.K./5. md.)(*)
(Değişik fıkra: 03.10.2001 – 4709 S.K./5. md.)(*) Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.”
“Haberleşme hürriyeti
Madde 22 – (Değişik madde: 03.10.2001 – 4709 S.K./7. md.)(*)
Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.
Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hakim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; haberleşme engellenemez ve gizliliğine dokunulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, karar kendiliğinden kalkar.”
“Suç ve cezalara ilişkin esaslar
Madde 38 – …………………………
(Ek fıkra: 03.10.2001 – 4709 S.K./15. md.) Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, delil olarak kabul edilemez.”
c. Ceza Muhakemesi Kanunu
“Arama Kararı
Madde 119 – (1) (Değişik fıkra: 25.05.2005 – 5353 S.K./15. md.)(*) Hakim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir. …………..”
“İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması
Madde 135 – (1) (Değişik cümle: 25.05.2005 – 5353 S.K./17. md.)(*) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhal Hakimin onayına sunar ve hakim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hakim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır.”
“Delillerin ortaya konulması ve reddi
Madde 206 – …………….
(2) Ortaya konulması istenilen bir delil aşağıda yazılı hallerde reddolunur:
a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse.
…………..”
d. Ceza Muhakemesi Kanununda Öngörülen Telekomünikasyon Yoluyla Yapılan Iletişimin Denetlenmesi, Gizli Soruşturmacı ve Teknik Araçlarla İzleme Tedbirlerinin Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik
“Madde 10
………………..
Başkanlık tarafından yürütülmeyen iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemleri sonucu kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular, hukuken değerlendirilemez ve delil olarak da kabul edilemez.”
3. NETİCE
Tüm yukarıda açıklanan normları dikkate alınarak AYİM tarafından disiplin yaptırımlarının yargısal denetiminde hukuka aykırı delillerin işlemin sebebi olarak kullanılamayacağı, disiplin soruşturmaları kapsamında da hukuka aykırı delillerin kullanılamayacağı ve kullanıldığı durumlarda işlemin sebep yönünden hukuka aykırı olduğuna karar vermiştir.