GÖREV ESNASINDA MEYDANA GELEN ZARARLARLA İLGİLİ OLARAK VEYA  İDARENİN KUSURUYLA   YAPILAN ÖDEMELERİN İADESİ  KAPSAMINDA “KİŞİ ALACAĞI” TEBLİĞ BELGESİ İLE İSTENEN ALACAKLARA KARŞI İLGİLİLER ADLİ YARGI’DA MENFİ TESPİT DAVASI AÇABİLECEKTİR.

Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliği’nde tanımı yapılan  “kişilerden alacaklar” başlıklı kurum ile çok sık karşılaşmaktadır. Aynı tebliğde “kişilerden alacaklar”ın neler olduğu açıklanmıştır. Buna göre;

“1- Bütçe içi ve bütçe dışı işlemlerden doğan yersiz, fazla ve haksız ödemeler,

2- Çalınan, kaybedilen veya zimmete geçirilen ya da yersiz ve kanunsuz harcanan ayniyat bedelleri,

3- Mecburi hizmet kaydıyla okutulan, staj için yurt dışına gönderilen öğrenci, öğretmen, memur, araştırma görevlisi ve benzerlerinden başarılı olamayan veya herhangi bir şekilde akdini ihlal edenler için yapılan harcamalardan geri alınması gereken tutarlar,

4- Kendilerinin muhafazası altında bulunan nakit, menkul kıymet, pul ve değerlerden çalınan, kaybedilen veya zimmete geçirilenler,

5- Kendilerine sayman nam ve hesabına tahsil yetkisi verilenlerin tahsil ettikleri paralardan zimmete geçirilenler,

6- Yukarıda sayılanlar için tahakkuk ettirilecek faizler ile Bakanlıkça kişilerden alacaklar hesabında izlenmesi gerektiği bildirilenler,

kişilerden alacaklar konusunu oluşturmaktadır.”

            Kendisine “kişi alacağı borç tebliğ belgesi” tebliğ edilen ilgililer adli yargıda, Asliye Hukuk Mahkemelerinde menfi tespit davası açarak bu borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilirler. Görevli yargı yerinin adli yargı olduğuna dair Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu ve Uyuşmazlık Mahkemesi Kararı’nın ilgili kısımları şu şekildedir;

“Temyize konu dosyanın incelenmesinden; Yenimahalle Kaymakamlığının … tarih ve … sayılı yazısı ile ilgili Bakanlar Kurulu Kararı’nda yiyecek içecek hizmetleri branşına yer verilmemesine rağmen davacı adına 15/06/2008 tarihinden 15/05/2013 tarihine kadar 9 puan ilave eğitim tazminatı tahakkuk ettirildiği, adına tahakkuk eden 3.119,56-TL’nin (faiz hariç) tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Yenimahalle Mal müdürlüğüne yatırılması gerektiği, aksi halde dosyanın tahsilat için Defterdarlık Muhakemat Müdürlüğüne gönderileceği bilgisinin verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; fazladan ve yersiz ödendiği iddia edilerek davacı adına borç çıkarılan tutarların rızaen geri ödenmesini; aksi takdirde tahsilat işlemi yapılacağı bilgisini içeren dava konusu işlemin, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca tesis edilmiş bir işlem olduğu, bu işlemle zararın rızaen ve sulhen tahsil edilememesi halinde adli yargı yoluyla tahsili cihetine gidileceği, bu haliyle işlemin bildirim mahiyeti taşıdığı ve idari davaya konu olabilecek kesin ve icrai bir niteliği bulunmadığı açık olup, borç çıkarılmasına ilişkin Yenimahalle Kaymakamlığının … tarih ve … sayılı işlemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, söz konusu işlemin kısmen iptali yolundaki Daire kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.” (İDDK., E. 2020/3086 K. 2021/1015 T. 20.5.2021)

“Davanın Şırnak Valiliği oluru ile yürütülen soruşturma sonucu düzenlenen ön inceleme raporuna istinaden ihdas edilen İdil Kaymakamlığı işlemi sebebiyle yapılan ödemenin iadesi istemiyle açıldığı, İdil Kaymakamlığı İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü emrinde gerçekleştirme görevlisi olarak görev yapan davacıya sebep olduğu ileri sürülen 11.594,39 TL kamu zararını ödemesinin istenilmesine ilişkin işlemin, 657 sayılı yasa 12.maddesi ile 5018 sayılı Yasa ve Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik Hükümleri uyarınca gerçekleştirilmiş olduğunun saptanması karşısında davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.” (Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 26.03.2018 tarih ve 2018/160 E. , 2018/163 K. Sayılı karar) (EK-2)

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir