ŞİRKET ORTAKLARININ ŞAHSİ ALACAKLILARININ DURUMU

1.Genel
Şahıs şirketlerinin ve sermaye şirketlerinin ortaklarının alacaklılarının durumu Türk
Ticaret Kanunu 133. maddesinde düzenlenmiştir. Bir şahıs şirketi devam ettiği sürece
ortaklardan birinin kişisel alacaklısı, hakkını şirketin bilânçosu gereğince o ortağa düşen
kâr payından ve şirket fesh olunmuşsa tasfiye payından alabilir. Henüz bilânço
düzenlenmemişse alacaklı bilânçonun düzenlenmesi sonucunda borçluya düşecek kâr ve
tasfiye payı üzerine haciz koydurabilir.
Sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye
payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış
payların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun taşınırlara ilişkin
hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini isteyebilirler. Haciz, istek
üzerine, pay defterine işlenir.
Bunun dışında, alacaklılar, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer
alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haizdir.

  1. Şahıs Şirketlerinde Alacaklının Şirketin Feshini Talep Etme Hakkı Hakkı

Konuya ilişkin Kollektif Şirketlerle ilgili T.T.K’daki düzenleme 249. madede bulunmaktadır. Bir
ortağın kişisel alacaklısı, borçlunun kişisel mallarından ve yukarıda açıklanan 133 üncü madde
gereğince şirketteki kar payından alacağını alamazsa, tasfiye sonunda borçlu ortağa düşecek
paya haciz koydurmaya ve altı ay önce ihbarda bulunmak ve hesap yılı sonu için hüküm ifade
etmek üzere, şirketin feshini istemeye yetkilidir. Mahkemece feshe karar verilmezden önce,
şirket veya diğer ortaklar borcu öderlerse, fesih davası düşer. TTK 328. madde ise Kollektif
şirketlerin sona ermesine, tasfiyesine ve ortakların şirketten çıkma ve çıkarılmasına ilişkin 243
ila 303 üncü madde hükümleri komandit şirketlerde de uygulanacağı düzenlenmiş olup,
ortağın alacaklısının komandit şirket içinde fasih talebinde bulunma yetkisi vardır.
Sermaye Şirketlerinde ise şahsi alacaklı şirketteki kar payından alabilir. Şirketin feshini
talep edemez.

  1. Kâr veya tasfiye payı ile senede bağlanmış veya bağlanmamış payların haczinin
    taşınırlara ilişkin hükümlere göre yapılacağı

    TTK 133. maddesinde kâr veya tasfiye payı ile senede bağlanmış veya bağlanmamış
    payların haczin ve paraya çevrilmenin taşınırlara ilişkin hükümlere göre yapılacağının
    açıklığa kavuşturulmasıdır. Haczin talep halinde pay defterine işlenebileceği belirtilerek
    aleniyete kavuşması, bu yolla şeffaflığın sağlanmasına olanak verilmiştir.

EMSAL YARGITAY KARARI

“… ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve
tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan mülga 6762 Sayılı T.T.K.nın 522. maddesi
dava tarihi itibariyle yürürlükte değildir. Ortakların kişisel alacaklıları başlıklı 6102
Sayılı T.T.K.nın . maddesi ” …” hükmünü haiz olup,adı geçen yasada limited şirket
ortağının şahsi borçları sebebiyle alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteme
hakkı düzenlenmemiştir. Bu durumda, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102
Sayılı T.T.K.da ortağın payının kendisinin alacağı sebebiyle haczi fesih nedeni
olarak düzenlenmediği halde yazılı şekilde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar
verilmesi doğru görülmemiş, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması
gerekmiştir. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ, E. 2014/6624, K. 2014/12965, T.
8.7.2014.

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ, E. 2013/7955, K. 2013/17423, T. 7.5.2013
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun .
maddesi 6762 Sayılı TTK’nun . maddesinden farklı bir düzenlemeye yer vermiştir.
Bu düzenlemeye göre, sermaye şirketlerinde alacaklılar, alacaklarını, o ortağa
düşen kar veya tasfiye payından almak yanında, borçlularına ait olan, senede
bağlanmış veya bağlanmamış payların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve
İflas Kanununun taşınırlara dair hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya
çevrilmesini isteyebilirler. ….
6102 Sayılı TTK’nun /2.maddesinde getirilen bir diğer yenilikle limited
şirketlerde, esas sermaye payının, ispat aracı olan bir senede veya nama yazılı
senede bağlanabilmesine imkan tanınmıştır. Madde gerekçesinde, esas sermaye
payını içeren nama yazılı senet çıkarılmasının, paya devir ve dolayısıyla dolaşım
kolaylığı sağlamayacağı, 595 vd. hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş ve bu
olanağın, limited şirket esas sermaye payını, anonim şirket payına
dönüştürmeyeceği ve yaklaştırmayacağı, sadece ispatı ile gereğinde -limited
şirkete dair hükümler çerçevesinde- payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabileceği
belirtilmiştir.
O halde, limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup,
pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkı devir ve temlik edilemez ve yine aynı sebeple
bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamaz. Pay senetlerinin kazanılması ile
sermaye payı devralınmış olmaz. … Buna göre pay senedinin teslimi ortaklık
hakkının devrini sağlamadığından, pay senedinin haczedilmesi borçlunun, limited
şirketteki ortaklık payının haczedildiği sonucunu doğurmaz.

Av. Yalçın TORUN

UYARI
Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın
TORUN’a ve Av.Erdem Arda AKAY’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti
amacıyla zaman içerikli elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı
metinler avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir,
fakat metinlerin tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web
sitelerinde yayınlanmasına iznimiz yoktur

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir