CEZA MUHAKEMESİNDE ALTERNATİF ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ

(UZLAŞTIRMA, KAMU DAVASININ AÇILMASININ ERTELENMESİ VE ÖN ÖDEME)

1.Genel

Özel hukukumuzda mahkemelere taraflarca getirilen uyuşmazlıkların uzun  sürede çözülmesi, uyuşmazlıkların kısa sürede çözülmesine olanak sağlayan tahkim ve arabuluculuk gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin önemini artırmıştır.  Böylelikle bir taraftan mahkemelerin iş yükü azalmakta, diğer taraftan  uyuşmazlıklar daha kısa sürede çözülerek taraflar haklarına ulaşmaktadır. Ceza yargılamasında da  davaların zaman zaman  uzun sürdüğü bilinen bir gerçektir.  Uzun süren ceza yargılamasının olumsuz sonuçlarından kurtulmak ve yargılamayı hızlandırmak için Ceza Hukukumuzda da alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kabul edilebilecek kamu davasının açılmasının ertelenmesi, uzlaştırma ve ön ödeme  kurumlarına yer verilmiştir. Bu yöntemlerin nasıl işlediğini  ifade etmeden önce, konunun daha iyi anlaşılması açısından ceza muhakemesinin evrelerini  kısaca açıklamakta  yarar vardır. Ceza yargılaması soruşturma evresi ve kovuşturma evresi olmak üzere temel olarak iki evreden oluşmaktadır.

Soruşturma evresinin aktif süjesi Cumhuriyet Savcısıdır. Savcılık suçu öğrenmesinin ardından soruşturma yapılmasının gerekliliği açısından bir değerlendirme yapar. İhbar ve şikâyet konusu fiilin suç oluşturmadığı herhangi bir araştırma yapılmadan anlaşılıyorsa veya ihbar ve şikâyet soyut ve genel nitelikteyse,  soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilir. Bu hususların dışındaki durumlarda ise savcılık suç isnadı altında olan şüpheli hakkında bir soruşturma yürütür ve bu soruşturmanın sonucunda şüpheli aleyhine kamu davasının açılıp açılmayacağı hakkında bir değerlendirme yapar. Bu değerlendirme esnasında Cumhuriyet Savcılığının esas aldığı kriter “yeterli şüphe” kriteridir. Yeterli şüphe, suç isnadı altındaki kişinin suçlu olma ihtimalinin suçsuz olma ihtimalinden daha yüksek olmasını ifade eder. Soruşturma evresinin tamamlandığı aşamada elde edilen deliller kişi hakkında yeterli şüphe oluşturuyorsa, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı şüpheli hakkında kamu davası açılması talebini bir iddianame ile yetkili ve görevli mahkemeye sunar.

Mahkeme, Cumhuriyet Savcısı tarafından kendisine sunulan iddianameyi değerlendirir ve Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. Maddesindeki iddianamenin iadesi nedenleri bulunmuyorsa iddianamenin kabulüne karar verir. Mahkemece iddianamenin kabulüne karar verilmesi ile birlikte, suç isnadı altında olan kişi aleyhine kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresine geçilir. Bu noktada soruşturma evresindeki şüpheli artık sanık sıfatını alacaktır. Kovuşturma evresi, soruşturma evresinden farklı olarak dört alt devreye ayrılır. Bunlar; duruşma hazırlığı, duruşma, sonuç çıkartma ve kanun yolu devreleridir. Türk Ceza Hukukundaki mevcut bazı kurumlar, hakkında soruşturma yürütülen şüpheli aleyhine kamu davası açılmasını önleme etkisine sahiptir. Bu kurumlara “alternatif çözüm yöntemleri” de denmektedir. Bu kurumlar aşağıda incelenmektedir.

2. Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Usulleri

a. Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı (KYOK)

Ceza Hukukunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 172. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili maddeye göre Cumhuriyet savcısının soruşturma evresi sonunda şüpheli hakkında kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edemediği veya şüpheli hakkında kovuşturma olanağının bulunmadığı hâllerde “kovuşturmaya yer olmadığına” karar verilir.

Şüpheli hakkında kovuşturma olanağının bulunmaması halleri çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Örneğin hakkında soruşturma yürütülen kişi ölmüş olabilir, kişi gaip olabilir, gaiplik durumunda soruşturma dosyası açılabilir ama kovuşturma yürütülemeyebilir, akıl hastası olabilir, akıl hastalığının dönemi tespit edilemeyebilir. Soruşturmaya konu olan suçun zamanaşımına uğraması halinde de kovuşturma olanağı bulunmamaktadır. Yeterli şüphe, Cumhuriyet savcısının delilleri değerlendirerek bir sonuç çıkarması ile ortaya konur. Cumhuriyet savcısının elde ettiği deliller kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturuyorsa, Cumhuriyet Savcısı iddianame ile kamu davası açacaktır. Suçun işlendiğine ilişkin yeterli şüphe bulunmuyorsa Cumhuriyet Savcısı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar (KYOK) verecektir.

b. Uzlaştırma

Uzlaştırma müessesesi Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Uzlaştırma, mağdur ve fail arasındaki uyuşmazlığın etkin ve hızlı bir şekilde çözümlenmesini sağlayan alternatif bir çözüm yöntemidir. Uzlaştırmada kararı taraflar vermekte, anlaşma konusu edimi de yine taraflar belirlemektedir. Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar ile şikâyete tabi olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen kasten basit yaralama, taksirle yaralama, basit tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal, iş ve çalışma hürriyetini ihlal,  mala zarar verme, basit hırsızlık, basit dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, ticari sır ve bankacılık sırrının açıklanması, suç eşyasının satın alınması, suça sürüklenen çocuklar için  üst sınırı 3 yılı aşmayan suçlar  gibi suçlar da uzlaştırma kapsamındadır. Uzlaştırma iş ve işlemleri dosyanın uzlaştırmacıya verildiği tarihten itibaren 30 gün gibi kısa bir süre içinde sonuçlandırılmaktadır.

Uzlaştırma sürecinde öncelikle Cumhuriyet Savcısına gidilir, savcılık yapacağı araştırma sonrasında eğer olayda yeterli bir şüphe görürse kamu davası açmaya karar verir. Ancak kamu davasının açılması kararı verilmeden önceki ilk işlem, tarafları uzlaştırmacıya göndermektir. Soruşturmayı yürüten savcı, öncelikle dosyayı uzlaştırma bürosundaki savcıya devreder. Daha sonra uzlaştırma bürosu savcısı ve uzlaştırma bürosu,  tarafları uzlaştırmacıya sevk eder. Uzlaştırmacı tarafları çağırır, tarafların görüşmeye gelmesi veya gelmeyip hiç kabul etmemesi söz konusu olabilir. Eğer taraflardan ikisi de görüşmeyi kabul ederse uzlaştırmacı taraflarla görüşür ve adil bir çözüm üzerinde tarafları uzlaştırmaya çalışır. Tarafların uzlaşması durumunda anlaşma tutanağı savcılığa gönderilir. Savcılığın anlaşma tutanağını onaylamasının ardından ilgili tutanak mahkeme ilamı niteliğini kazanır ve ceza hukuku süreci tamamlanmış olur. Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Uzlaşma teklifinin reddedilmesine rağmen, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören uzlaştıklarını gösteren belge ile en geç iddianamenin düzenlendiği tarihe kadar Cumhuriyet savcısına başvurarak uzlaştıklarını beyan edebilirler.

c. Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi ve Kamu Davasının Açılmasında Takdir Yetkisi

Kamu Davasının Açılmasında Takdir Yetkisi ve Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi kurumları Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 171. maddesinde düzenleme altına alınmıştır. İlgili maddeye göre Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılması konusunda bir takdir yetkisi vardır. Bu takdir yetkisinin uygulanabilmesi için somut olayda ya şahsi cezasızlık sebepleri var olmalıdır ya da etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşullar mevcut olmalıdır. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi halinde ise uzlaştırma ve ön ödeme kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, Cumhuriyet savcısı, üst sınırı üç yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı, yeterli şüphenin varlığına rağmen, kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesine karar verebilir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilmesi için aşağıdaki koşullarının birlikte gerçekleşmesi gerekir.

(1)  Şüphelinin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezası ile mahkûm olmamış bulunması,

(2) Yapılan soruşturmanın, kamu davası açılmasının ertelenmesi halinde şüphelinin suç işlemekten çekineceği kanaatini vermesi,

(3)  Kamu davası açılmasının ertelenmesinin, şüpheli ve toplum açısından kamu davası açılmasından daha yararlı olması,

(4) Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı ve Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilen zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,

Kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verildiği takdirde, şüpheli hakkında bir denetim süresi başlar. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmediği takdirde, kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir. Erteleme süresi içinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde kamu davası açılır. Erteleme süresi boyunca dava zamanaşımı süreleri işlemez.   Suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile, kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar ile asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar hakkında uygulanmayacaktır.

d. Ön ödeme

Ön ödeme müessesesi Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesinde düzenlenmiştir.  Hukukumuzda yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı  ayı aşmayan suçların soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde ise mahkeme ön ödeme usulünü uygulamak zorundadır. Ayrıca:    

Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi ( TCK 98 inci maddenin birinci fıkrası),

 Genel güvenliğin taksirle tehlikeye sokulması (madde 171),

 Çevrenin taksirle kirletilmesi (182 nci maddenin birinci fıkrası),

  Özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma (264 üncü maddenin birinci fıkrası), suçu bildirmeme (278 inci maddenin birinci ve ikinci fıkraları), 

 Orman Kanununun 108 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan kaçak orman ürününü satın alma, satma ve kullanma,

  Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan  izinsiz define araştırma,

 Dernekler Kanununun 32 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan derneğe ait tutulması gereken defter veya kayıtları tutmama veya  tasdiksiz defter tutma   suçları bakımından da uygulanacaktır.

Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcılığınca ön ödeme önerisi şüpheliye tebliğ edilir ve tespit olunan miktarın on gün içerisinde hazineye yatırılması halinde hakkında Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı verileceği ihtar edilir. Ön ödeme önerisinin tebliğine rağmen süresi içerisinde tespit olunan miktarı ödemeyen şüpheli hakkında kamu davasının açılabilmesi için iddianame düzenlenir.

Soruşturma evresinde savcılık tarafından, kovuşturma evresinde ise mahkeme tarafından ön ödeme teklifinde bulunulabilmesinin bazı şartları vardır. Soruşturma veya kovuşturma konusu suç ön demeye tabi suçlardan olmalıdır. Soruşturma veya kovuşturma konusu suç uzlaşmaya tabi suçlardan olmamalıdır. Soruşturma aşamasında, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunmalıdır. Suçun işlendiği yönünde yeterli şüphe mevcut değilse, yani savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilecekse ön ödeme önerisi yapılamaz.

Ön ödemenin yapılması halinde soruşturma evresinde şüpheli hakkında kamu davası açılmayarak kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Kovuşturma evresinde ön ödemenin gerçekleştirilmesi halinde ise sanık hakkında mahkeme tarafından kamu davasının düşmesine karar verilir.

Av.Yalçın TORUN

Stj.Av.Aybike Hüma BAŞBUĞ

Tel:0312 432 56 78 – 0505 621 99 92

 

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir