ANAYASA MAHKEMESİNE YAPILAN BİREYSEL BAŞVURU SONRASI VERİLEN İHLAL KARARI VE İHLALİN GİDERİLMESİNDE ETKİLİ BİR YOL OLARAK “YENİDEN YARGILAMA” KARARININ İCRASI

Anayasa mahkemesi, kendisine gelen bireysel başvuruları inceledikten sonra başvuruya konu olayda ihlal olup olmadığını belirleyerek karar verir. İhlalin varlığına ya da yokluğuna ilişkin karar verilmesi tespit hükmü niteliği taşır. Bu sebeple ihlal kararı verilmesi, doğrudan ihlale vücut veren idari işlemi yahut mahkeme hükmünü ortadan kaldırmayacaktır. Nitekim kanun koyucu da ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılabilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne ihlal kararı ile birlikte başka kararlar verme yetkisini tanımıştır.

İhlalin tespit edilmesi durumunda, ihlalin ortadan kaldırılması için çeşitli karar türleri öngörülmüştür. Anayasa Mahkemesi, ihlal kararına ek olarak ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için aşağıda yer alan kararlardan bir veya birkaçını da verme yetkisine haizdir:

– Yeniden yargılama

– Tazminata hükmetme veya tazminat miktarının belirlenmesi amacıyla genel mahkemelerde dava açılması yolunu gösterme

– İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmetme.

6216 sayılı “Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 50. maddesinin 2. fıkrasına göre; “Tespit edilen ihlal bir mahkeme kararından kaynaklanmışsa, ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yapmak üzere dosya ilgili mahkemeye gönderilir… Yeniden yargılama yapmakla yükümlü mahkeme, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında açıkladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde mümkünse dosya üzerinden karar verir.”

Anayasa Mahkemesinin yeniden yargılama kararı verebilmesi için ihlale yargı organlarının vücut vermesi mecburi bir gerekliliktir. Başka bir ifade ile, mahkeme dışında bir organ tarafından meydana getirilen ihlal sonucu Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılmış ve mahkemece ihlalin varlığı tespit edilmiş ise; yeniden yargılama kararı vermek mümkün olmayacaktır.

Anayasa Mahkemesi tarafından verilen “yeniden yargılama” kararı ile Ceza Muhakemeleri Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yer alan “yargılamanın yenilenmesi” kavramları sıklıkla birbirleri ile karıştırılmakta ve birbirlerinin yerine geçecek şekilde kullanılmaktadır. Ancak bu iki kurum arasında çeşitli farklılıklar mevcuttur ve bu farklılıklar birçok Bireysel Başvuru Kararına yansımıştır.

Öncelikle belirtmek gerekir ki bu iki karar arasındaki farklılıklar, yalnızca kararı veren organın farklı olmasına indirgenemez. Kavramsal olarak birbirini çağrıştıran bu iki müessese arasındaki farklılıklar çok daha derindir.

Yukarıda bahsedilen usul kanunlarında (CMK, HMK, İYUK) yargılamanın yenilenmesi müessesesine başvurulabilmesi için çeşitli kanuni süreler öngörülmüş vaziyettedir. Taraflar, kanunla belirlenen süreler içerisinde talepte bulunmalı ve yargılamanın yenilenmesi kurumuna başvurmak zorundadır. Oysa Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru sonucu verilen “yeniden yargılama” kararı açısından başvurucunun uyması gereken herhangi bir süre öngörülmemiş olup kişinin başvuru zorunluluğuna ilişkin herhangi bir kural da düzenleme altına alınmamıştır.

Bir diğer farklılık ise, ihlali doğuran hükmü veren mahkemenin “yargılamanın yenilenmesi” yolunda yenileme isteminin kabul edilebilirliğini denetleyebilmesine karşın bireysel başvuru sonucunda verilen “yeniden yargılama” kararına ilişkin derece mahkemesinin istemin kabul edilebilirliğini denetlemeye ilişkin herhangi bir takdir yetkisi bulunmamaktadır. Çünkü ikinci durumda yenileme kararı bizzat Anayasa Mahkemesi tarafından verilmektedir. Derece mahkemesi, Anayasa Mahkemesinin ihlal kararında belirttiği doğrultuda, ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmak için işlem yapmakla mükelleftir. (Mehmet Doğan Başvurusu, 07.06.2018 tarih, 2014/8875 Başvuru Numaralı Karar, § 59, Sinan Baran Başvurusu, 11.06.2018 tarih, 2015/11494 Başvuru Numaralı Karar, § 52 )

Belirtmek gerekir ki, kanun koyucu, Anayasa Mahkemesinin yeniden yargılama yapmasına hükmedebilmesi için başvurucunun talepte bulunmuş olmasını aramamıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi, yeniden yargılama yapılmasına re’sen karar verebilir.

Mevzuatımızda Anayasa Mahkemesi tarafından verilen yeniden yargılama kararı sonucunda başvurucunun derece mahkemesinden talepte bulunması gerektiğine ilişkin herhangi bir düzenleme mevcurt değildir. Ne 6216 sayılı Kanun’da ne de Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nde bu konuda herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. Dolayısıyla derece mahkemelerinin talebe gerek olmaksızın re’sen yeniden yargılama yapması ve Anayasa Mahkemesi kararına uygun bir şekilde ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldırması gerekmektedir.

Anayasa mahkemesi yerleşik içtihadında “Bu bağlamda derece mahkemesinin öncelikle yapması gereken şey, bir temel hak veya özgürlüğü ihlal ettiği veya idari makamlar tarafından bir temel hak veya özgürlüğe yönelik olarak gerçekleştirilen ihlali gideremediği tespit edilen önceki kararını kaldırmaktır. Derece mahkemesi, kararın kaldırılmasından sonraki aşamada ise Anayasa Mahkemesi kararında tespit edilen ihlalin sonuçlarını gidermek için gereken işlemleri yapmak durumundadır” şeklinde hüküm kurarak bu durumu vurgulamıştır. Dolayısıyla derece mahkemelerince “yeniden yargılama” kararına direnmek veya “yeniden yargılama” kararının aksi yönünde karar vermek mümkün değildir.

Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcılığının bir sonucu olarak, yeniden yargılama yapmakla yükümlü olan merci Anayasa Mahkemesi kararının yanlış olduğunu düşünse bile, ihlal kararı ile aynı yönde bir hüküm kurmak zorundadır. (Mehmet Doğan Başvurusu, 07.06.2018 tarih, 2014/8875 Başvuru Numaralı Karar, § 60, R.G., S. 30496, 01.08.2018. Aynı yönde verilen diğer kararlar için bkz. Sinan Baran Başvurusu, 11.06.2018 tarih, 2015/11494 Başvuru Numaralı Karar, § 53; Mustafa Nihat Behramoğlu ve Güneş Basım Yayım Organizasyon ve Ticaret Ltd. Şti. Başvurusu, 11.06.2018 tarih, 2015/11961 Başvuru Numaralı Karar, § 68.  )

Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi tarafından verilen ihlal kararına ek olarak bir de yeniden yargılama kararı mevcutsa dosya kendisine dönen mahkeme yeniden yargılama yapmak zorundadır. Yeniden yargılama yapılması için taraflara herhangi bir talep zorunluluğu getirilmemekle birlikte, eğer talepte bulunulacaksa bu talep için de bir süre sınır bulunmamaktadır.

Stj. Av. Aybike Hüma BAŞBUĞ

Av.Yalçın TORUN 

Tel:0312 432 56 78 – 0505 621 99 92