Hakkında Herhangi Somut Bir Tespit (Tutanak, Uyarı Yazısı, Soruşturma Vs.)Bulunmadığı Halde Atama Teklifi İle Personelin Atamasının Yapılması Hukuka Aykırı Bulunduğundan Atama İşleminin Yürütmesinin Durdurulmasına Karar Verilmiştir.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASINI
İSTEYEN (DAVACI) :
VEKİLİ : AV. YALÇIN TORUN
-UETS[16410-14182-02413]
KARŞI TARAF (DAVALI) : JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI
VEKİLİ :
İSTEMİN ÖZETİ : Kamu görevlisi olarak görev yapan davacının, …emrine atanmasına ilişkin işlemin; hukuka aykırı olduğu, hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda ceza verilmesine yer olmadığı şeklinde karar verildiği, ancak idare tarafından dava konusu atama işlemi ile cezalandırıldığı, hiç bir neden olmadığı halde atama işlemi tesis edildiği, davacının görevinde başarılı bir personel olduğu, idarenin takdir yetkisinin sınırlarını aştığı, asgari sayıda hizmet bölgesi değiştirilmesi ilkesine aykırı davranıldığı ileri sürülerek iptali ve öncelikle yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacının uyumlu çalışmaması ve üstlerine karşı yapmış olduğu disiplinsizlikler nedeniyle ilerleyen zamanlarda müessif olayların yaşanmaması için atama teklifi değerlendirilerek davacının atamasının 2022 yılı Eylül atamalarında …ili ile aynı dereceli hizmet bölgesi olan … İl Jandarma Komutanlığına yapıldığı, davacının atamasının daha iyi seviyede bir hizmet bölgesine yapıldığı, davacının, Karakol Komutanı olarak görevlendirildiği, bu nedenle karakol komutanlığı kursu görmesi ile ilgili hususa aykırı bir durum da bulunmadığı, davacı hakkındaki yürütülen disiplin soruşturması nedeniyle davacı personelin bölge hizmet süresini doldurup doldurmadığına bakılmaksızın dava konusu atama işleminin tesis edildiği, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İdare Mahkemesi’nce; dava dosyası incelenerek yürütmenin durdurulması istemi hakkında işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının … emrine atanmasına ilişkin işlemin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında; “Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Yasası’nın “Kapsam” başlıklı 1. maddesinde, “Bu Yasa, Genel ve Katma Bütçeli Kurumlar, İl Özel İdareleri, Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, yasalarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır. Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu Yasada belirtilen özel hükümler uygulanır. Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mansupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, Üniversitelerin, İktisadi ve Ticari İlimler Akademilerinin, Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademilerinin, Devlet Güzel Sanatlar Akademilerinin, Türkiye ve Orta – Doğu Amme İdaresi Enstitüsünün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü Sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera va Balesi ve Belediye Opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuvar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları ve stajyerleri; Spor-Toto Teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erler ile Emniyet Teşkilatı mensupları özel yasaları hükümlerine tabidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2803 Sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’nun”Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “Bu Kanun, Jandarma Teşkilatındaki karargah, birlik ve kurumlar ile buralarda hizmet gören personeli ve bunlarla ilgili faaliyet ve esasları kapsar.” hükmüne, “Personel, kaynakları ve uygulanacak mevzuat” başlıklı 13. maddesinde; “Jandarma Hizmetleri Sınıfı personelinin her türlü özlük işlerinde, bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu uygulanır. (Değişik cümle:18/10/2018-7148/11 md.) Ancak, nasıp ve terfi, aylık ve diğer mali ve sosyal haklar bakımından statü ve rütbelerine göre 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanunu, 13/6/2001 tarihli ve 4678 sayılı Türk Silahlı Kuvvetlerinde İstihdam Edilecek Sözleşmeli Subay ve Astsubaylar Hakkında Kanun, 28/5/1988 tarihli ve 3466 sayılı Uzman Jandarma Kanunu, 18/3/1986 tarihli ve 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu ile 10/3/2011 tarihli ve 6191 sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanununa tabi personel hakkındaki hükümler uygulanır.” hükmüne,
“Jandarma Subay, Astsubay ve Uzman Jandarmanın Atanma ve Yer Değiştirme Esasları” başlıklı 14. maddesinde; “(Değişik birinci fıkra: 2/7/2018 – KHK/703/128 md.) Jandarma Genel Komutanı, Genel Komutan Yardımcıları, generaller, bölge ve il jandarma komutanları dışında kalanlar İçişleri Bakanınca yapılır. İhtisaslaşma gereği olarak özel eğitim görmüş personel nokta atamasına tabi tutulabilir. Nokta ataması yapılmayan subay, astsubay ve uzman jandarmalar valilik emrine atanır ve bunların istihdam yerleri, il içi yer değiştirmeleri vali tarafından yapılır. Hizmet gerekleri bakımından uygun görülmesi halinde il jandarma komutanlıklarına general rütbesindeki subaylar da atanabilir.” hükümlerine yer verilmiştir.
10.05.2021 tarih ve 31480 Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Jandarma Genel Komutanlığı Subay, Astsubay ve Uzman Jandarma Atama Yönetmeliği’nin
19. maddesinde; “(1) Atamaya ilişkin teklifler asgari; Jandarma Genel Komutanlığı karargâhında müstakil daire başkanı, il jandarma komutanlıklarında ve il jandarma komutanlıklarına bağlı olmayan alay komutanlıklarında komutan, diğer birimlerde ise tugay komutanı ya da eşiti seviyedeki amirler tarafından gerekçeleriyle birlikte yapılır. (2) Hakkında herhangi bir yasal işlem yapılmadan veya idari tedbir alınmadan, personelin kusuru veya özel durumu nedeniyle atama teklifi yapılamaz. (3) Atanması maksadıyla ismen personel talebinde bulunulamaz.” hükmüne,
34. maddesinde; “(1) Personel aşağıda belirtilen hallerde genel atama dönemi dışında veya hizmet bölgesi süresi tamamlanmadan atanabilir:
a) Bu Yönetmelik kapsamında uygun görülen mazeretler.
b) Terfi.
c) Statü veya branş değişikliği ile bunlara ilişkin eğitimler.
ç) Kadro veya konuş değişikliği.
d) Yurt dışı sürekli göreve seçilme.
e) Kritik ve önem arz eden kadroların boşalması.
f) Başka bir hizmet bölgesindeki veya kadrodaki görev ihtiyacının önceliği.
g) Yönetici konumundaki personeli atama ya da değiştirme ihtiyacı.
ğ) Belgelenmesi şartıyla, kusuru ya da özel durumu kapsamında personelin;
1) Görevini etkin şekilde takip etmemesi, verimsizliği, başarısızlığı veya yetersizliği,
2) Kişisel ilişkilerinin görevlerin yürütülmesini olumsuz yönde etkileyecek şekilde sorunlu olması,
3) Görevindeki saygınlığını yitirmesi,
4) Bulunduğu görevde kalmasına engel teşkil ettiği değerlendirilen, disiplinsizliği ile hakkında adli veya idari soruşturma bulunması.
h) Meydana gelen veya gelebilecek olaylar ile icra edilecek özellik arz eden görevler nedeniyle;
1) İlave personel atanması ihtiyacı,
2) Tecrübeli personelin atanması ihtiyacı,
3) İlave yetenek kazandırma ihtiyacı.
ı) Diğer zaruri durumlar.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamındaki personel, mevcut görevine atanma nedenine bakılmaksızın atamaya tabi tutulabilir.
(3) Bu maddenin birinci fıkrası esasları kapsamında değerlendirilen personel öncelikle bulunduğu hizmet bölgesindeki, bunun mümkün olmaması halinde ise il içi veya dışındaki başka bir hizmet bölgesindeki ve imkânlar dâhilinde aynı hizmet süresine tabi başka bir kadro görev yerine atanabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı, yapılan soruşturma neticesinde hazırlanan soruşturma raporunda özetle; “ceza verilmesine yer olmadığı” teklifinin getirildiği, daha sonra atama teklif yazısı ile; ” Adı geçen personel İl J. K. Yrd. tarafından defalarca ikaz edilmesine rağmen halen bulunduğu görevde çalışmayacağını gerekirse bu görevden alınması için başka yollara başvuracağını beyan etmiştir. Personelin bu gerekçeler nedeniyle birliğimizde disiplinin tesisi konusunda zafiyetlere sebep olacağının değerlendirildiğinden adı geçen personelin İl dışına atamasının yapılmasını teklif ve arz ederim.” şeklinde davacının il dışına atanmasının teklif edildiği, bu teklif üzerine de davacının … emrine atanmasına ilişkin işlemin tesis edildiği, bu atama işleminin iptali istemiyle de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; davalı idare tarafından her ne kadar dava konusu atama işlemine dayanak olarak davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması ile atama teklif yazısında belirtilen hususların gerekçe gösterildiği görülmekte ise de; davacı hakkında yürütülen disiplin soruşturması sonucunda; ortada 7068 sayılı Kanun uyarınca disiplin cezasını gerektiren bir fiil olmadığından bahisle “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde teklif getirildiği, atama işlemine diğer bir gerekçe olarak gösterilen atama teklif yazısında belirtilen hususlara yönelik olarak Mahkememizin ara kararı ile davalı idareden; atama teklif yazısında belirtilen hususlara yönelik olarak davacı hakkında herhangi somut bir tespitin (tutanak, uyarı yazısı, soruşturma vs.)dava dosyasına sunulması istenilmiş ancak dava dosyasına sunulamadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda; dava konusu atama işlemine dayanak olarak gösterilen disiplin soruşturması sonucunda; ortada 7068 sayılı Kanun uyarınca disiplin cezasını gerektiren bir fiil olmadığından bahisle “ceza verilmesine yer olmadığı” yönünde teklif getirildiği, dava konusu işleme bir diğer gerekçe olarak gösterilen atama teklif yazısında belirtilen hususların ise sabit olması durumunda atama gerektirebileceği açık ise de; söz konusu atama teklif yazısında belirtilen hususlara yönelik olarak da davacı hakkında herhangi somut bir tespitin (tutanak, uyarı yazısı, soruşturma vs.) dava dosyasına sunulamadığı anlaşıldığından, davalı idarece davacının atanmasına gerekçe olarak gösterilen disiplin soruşturmasına konu fiillerin tek başına davacının atanmasının gerektirecek nitelikte ve ağırlıkta olmadığı, atama teklif yazısındaki diğer hususların ise hukuken kabul edilebilir biçimde ortaya konulmadığı dolayısıyla … emrinde görev yapan davacının, … emrine atanmasına ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde bu nedenle hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu saptanmasına rağmen uygulamanın sürdürülmesi, tüm eylem ve işlemleri hukuka uygunluk karinesine dayanan hukuk devleti ilkesine aykırı bir durum yaratacak, davacı yönünden telafisi güç zarara neden olacaktır. Zira işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmemesi halinde, hukuka aykırı bulunan işlemin etki alanına bağlı olarak ilgililer açısından oluşacak zarar, işlemin uygulanmasına devam olunmasıyla artacak, yargılamanın sonunda verilmesi olası iptal kararı ile önceki halin iadesi olanaksızlaşacaktır.
AÇIKLANAN NEDENLERLE;
1-Hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden, 2577 Sayılı Kanun’un 27. maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütmesinin durdurulmasına,
oybirliğiyle karar verildi.
Av.Meryem KILIÇ
Av.Yalçın TORUN