T.C.
……. 3.İDARE MAHKEMESİ
Esas No : 2021/…
Karar No : 2022/…
DAVACI : ………….
VEKİLİ : AV. YALÇIN TORUN (E-Tebligat)
DAVALI : JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI
VEKİLİ : AV. ………(Aynı Yerde)
DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, …… İl Jandarma Komutanlığı …… Kışlası Lojman Yönetim Kurulunda mutemet olarak görev yaptığı dönemde hakkında başlatılan soruşturma sonucu “Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak” ve “Kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiillerini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanun’nun 8/6-(ç) ve (h) maddeleri uyarınca “meslekten çıkarma” disiplin cezası ile tecziyesine ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine, hukuka aykırılığı yargı kararıyla ortaya konulan işlem sebebiyle, kendisine görevden ayrı olduğu dönem için ödemesi yapılan maaşlarına faiz işletilmediğinden dolayı, anılan maaşlarına ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek olan yasal faizin karşılığı olarak şimdilik 7.000-TL (ıslah ile artırılan 13.201,74 TL )olmak üzere toplam 20.201,74 TL ve ilgili dönemde OYAK sisteminden çıkarıldığından bahisle mahrum kaldığı kar paylarının karşılığı olarak 1.000-TL(ıslah ile artırılan 82.572,86 TL) olmak üzere 83.572,86 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Mardin 2. İdare Mahkemesi 2019/… Esas sayılı dosyasının iş bu dava bakımından bekletici mesele yapılması gerektiği, haklarında açığa alma, göreve son verme, görevden sayılma ya da benzeri işlem tesis edilenlerden yargı kararı ile göreve döndürülenlere, fiilen görev yapmadıkları döneme ait aylık ve diğer özlük haklarının ödenmesi gerektiği, ancak mahkeme kararlarında ayrıca ödenmesine hükmedildiği sürece faizin ödenmesine imkan bulunmadığı, eksik ödenen özlük haklarına faiz tahakkuk ettirilmediği, faiz ödemesi yapılması mümkün olmadığı, mahkeme kararı neticesinde davacının geriye dönük özlük hakları ve maaşları ödenmiş olup ayrıca faizin ödeneceği şeklinde yasal bir düzenleme ve ilam olmadığı ,davacı tarafın OYAK kar payı mahrumiyeti karşılığı istenen miktar için ise bahsedilen erken ödeme işleminin idarenin tasarrufunda bir işlem olmaması sebebiyle OYAK Genel Müdürlüğü’nün hasım gösterilmesi gerekmekte olduğu husumet itirazları bulunduğu, belirtilerek davanın reddi gerekeceği savunulmaktadır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren ….. 3. İdare Mahkemesi’nce, davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü: Davalı idarenin usule ilişkin itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi. Dava, ….. İl Jandarma Komutanlığı …. Kışlası Lojman Yönetim Kurulunda mutemet olarak görev yapmakta iken meslekten çıkarma cezası verilmesi nedeniyle görevden ayrı olduğu dönem için ödemesi yapılan maaşlarına faiz işletilmediğinden bahisle anılan maaşlarına ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek olan yasal faizin karşılığı olarak şimdilik 7.000-TL (ıslah ile artırılan 13.201,74 TL )olmak üzere toplam 20.201,74 TL ve ilgili dönemde OYAK sisteminden çıkarıldığından bahisle mahrum kaldığı kar paylarının karşılığı olarak 1.000-TL(ıslah ile artırılan 82.572,86 TL) olmak üzere 83.572,86 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinde; idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtildikten sonra, son fıkrasında; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesinde ise; idari eylem veya işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlarca açılan tam yargı davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
205 sayılı Ordu Yardımlaşma Kurumu Kanununun 19. maddesinde; bu Kanunla daimi ve geçici üyelere tanınan hakların bunlardan ilk aidatın kesildiği tarihten başlayacağı, “Kurumun yapacağı yardımlar” başlıklı 20. maddesinde; emeklilik yardımı ile Konut Ön Biriktirim Fonundan yararlanmak isteyenlere verilecek ve kullanım ve yönetim usulleri Genel Kurulca belirlenecek Konut Edindirme Yardımının daimi üyelere bir defaya mahsus olarak yapılacak toptan yardımlar arasında olduğu, 21. maddesinde; en az 10 yıl müddetle Kurumda üye olarak bulunduktan sonra, görevli oldukları kuruluşlardan herhangi bir sebeple ayrılmak suretiyle üyeliği sona eren daimi üyelerin emeklilik yardımından faydalanabilecekleri, 24. maddesinde; emeklilik yardımının üyenin Kurumda geçen ve aidat ödediği süreye karşılık olarak, tasarruf pirimine yıllık % 5 teknik faiz oranı üzerinden hesaplanan miktardan ibaret olduğu, 30. maddesinde ise; açığa çıkarılan, Bakanlık emrine alınan, işten el çektirilen ve diğer kanuni aidatları kesilemiyen üyelerden geçen müddetlere ait aidatlarını Kuruma ödeyenlerin bu müddetlerinin emekli, malüliyet ve ölüm yardımlarına esas olacak müddetlere ilave olunacağı ancak aidatını ödemiyenlerden bu devreler içinde ölüm ve malüliyete duçar olanlara, yalnız Kurumda geçen müddete tekabül eden emeklilik yardımının ödeneceği kurala bağlanmıştır.
Öte yandan; Ordu Yardımlaşma Kurumu Yasal Yardımlar Uygulama Yönergesi’nin “Göreve İade ve 6191 Sayılı Kanun İle Üyeliğe Dönüş İşlemleri” başlıklı VI. Bölümünün 16.maddesinde, görevli oldukları kuruluşlar tarafından görevlerine son verilmesi sonucunda OYAK aktif üyelikleri sona eren ve daha sonra herhangi bir sebeple (Kanun Hükmünde Kararname, Mahkeme Kararı, Komisyon Kararı vb.) göreve iade edilen üyelerin işlemlerinin hangi esaslar doğrultusunda yürütüleceğine yönelik düzenlemelere yer verilmiş; III-C bendinde, EMS’ye (Emekli Maaşı Sistemi) 4/4 oranının dışında giriş yapmış üyeler için, Emeklilik Yardımından EMS’ye aktarılan oran dışında kalan tutarın ödeme tarihi ile göreve iade tarihi arasındaki döneme ait kesinleşmiş ve tahmini kar payları dahil tutarı, EMS’de ödenen maaşlar ve bu maaşların ödeme tarihi ile göreve iade tarihi arasındaki dönem için kesinleşmiş ve tahmini kar payları tutarları, göreve iade tarihi itibarıyla hesaplanan Emeklilik Yardımı ile aynı tarih itibarıyla maaşlar dahil EMS rezervinin arasındaki rezerv farkı ve ilk üyeliğin bitiş tarihinden sonra mutemetlik tarafından gönderilen toplu OYAK aidatları var ise bu aidatlara ait emsal farkının talep edileceği belirtilmiştir. Genel anlamı ile tam yargı davaları, idarenin faaliyetlerinden ötürü, hakları zarara uğrayanlar tarafından idare aleyhine açılan tazminat davalarıdır. Bu tür davalarda mahkeme, hem olayın maddi yönünü, yani zararı doğuran işlemleri veya eylemleri, hem de bundan çıkabilecek hukuki sonuçları tespit edecektir.
İdareler kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari bir eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince tazmin edilmektedir.Bu kapsamda, tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusurunun olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir.
Hukuk devleti ilkesi uyarınca faaliyetlerini hukuka uygun biçimde yürütmek zorunda olan idarenin, hukuka aykırı eylem yapması ya da işlem tesis etmesi kural olarak hizmet kusurunu oluşturur. Bu nedenle, hukuka aykırı olduğu tespit edilen eylem veya işlemler nedeniyle hak ihlaline yol açan idarenin ortaya çıkan hak ihlalini gidermesi ve doğan zararı tazmin etmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, …… İl Jandarma Komutanlığı …… Kışlası Lojman Yönetim Kurulunda mutemet olarak görev yaptığı dönemde hakkında başlatılan soruşturma sonucu “Yetkisini veya nüfuzunu kendisine veya başkalarına çıkar sağlamak amacıyla ya da kin ve dostluk gibi nedenlerle kötüye kullanmak” ve “Kasıtlı olarak gerçek dışı rapor vermek veya tutanak düzenleyip imza etmek veya ettirmek” fiillerini işlediğinden bahisle 7068 sayılı Kanun’nun 8/6-(ç) ve (h) maddeleri uyarınca “meslekten çıkarma” disiplin cezası ile tecziyesine ilişkin işlemin yargı kararıyla iptal edilmesi üzerine, hukuka aykırılığı yargı kararıyla ortaya konulan işlem sebebiyle, kendisine görevden ayrı olduğu dönem için ödemesi yapılan maaşlarına faiz işletilmediğinden dolayı, anılan maaşlarına ödenmesi gereken tarihlerden itibaren işleyecek olan yasal faizin karşılığı olarak şimdilik 7.000-TL (ıslah ile artırılan 13.201,74 TL )olmak üzere toplam 20.201,74 TL ve ilgili dönemde OYAK sisteminden çıkarıldığından bahisle mahrum kaldığı kar paylarının karşılığı olarak 1.000-TL(ıslah ile artırılan 82.572,86 TL) olmak üzere 83.572,86 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bakılan Uyuşmazlıkta, dava dosyasındaki bilgi ve belgeler ile Mahkememiz ara kararına verilen cevap ve eklerinin değerlendirilmesinden; silahlı kuvvetlerden ayırma cezası ile tecziye edildiği ve ….. tarihinde görevi ile ilişiğinin kesildiği, davacı tarafından silahlı kuvvetlerden ayırma cezası ile tecziye edilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada …… 2. İdare Mahkemesi’nin ….. tarih ve E:2019/…., K:2021/…. sayılı kararı ile dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verildiği, davacının ……. tarihinde Mahkeme kararı ile görevine iade edildiği, davacının kamu görevinden ilişiğinin kesilmesi nedeniyle ilişiğinin kesildiği tarih ile mahkeme kararı üzerine tekrar görevine başladığı tarih arasındaki görev aylıklarının ödenmemesine bağlı olarak OYAK üye aidatlarının davalı idarece zamanında OYAK’a gönderilememesinden kaynaklı üyeliğinin emsalleri ile aynı seviyesine ulaşabilmesi için görevden ayrı kaldığı döneme ilişkin kar payı farkı ve emsal farkı tutarı toplamı olan 83.572,86 TL’nin davacının statü dışında kaldığı döneme ilişkin maaş ödemesi yapılmadığı ve buna bağlı olarak üyelik aidatlarının OYAK hesabına yatırılmadığı, Bir başka ifade ile OYAK kesintileri maaş üzerinden hesaplanarak OYAK hesabına yatırıldığından, davacının kendisinden kaynaklanmayan bir sebepten dolayı davalı idarenin hatalı işlemi neticesinde görevini sürdürmesinin engellendiği, davalı idarece söz konusu hatalı işlem tesis edilmese idi davacının görevini ifa edeceği ve buna bağlı olarak her ay maaşı üzerinden hesaplanan OYAK kesintilerinin OYAK hesabına yatırılacağının tartışmasız olduğu dikkate alındığında, davacının davalı idarenin hukuka aykırı işlemi sebebiyle statü dışında kaldığı döneme ilişkin üyelik aidatlarının zamanında kuruma ödenmemesi nedeniyle emsallerinin seviyesine ulaşabilmek ve OYAK üyeliğinin yeniden ihyası için OYAK hesabına ilişkin maddi zararının davalı idarece tazmin edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, aktarılan mevzuat uyarınca, OYAK kesintilerinin maaş üzerinden hesaplanarak Kurum hesabına yatırıldığı hususunda şüphe bulunmadığı ve aidat kesintisinin yapılmasının ön koşulunun da kurum üyeliği olduğu görülmekle, davacının OYAK üyeliğinin hukuka aykırılığı mahkeme kararıyla ortaya konulan işlem nedeniyle sonlandığı ve OYAK aidatlarının da bu nedenle ödenmediği, 205 sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca davacıya aidat ödediği süreye karşılık olarak kar payı hesaplaması yapılması gerektiği anlaşıldığından, davacının statü dışında geçirdiği süreler nedeniyle emsallerinin seviyesine ulaşabilmek ve OYAK üyeliğinin yeniden ihyası için OYAK hesabına kar payı farkı ve emsal farkı tutarının davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Dava konusu işlemin davacının sonradan ödenen maaşlarına işletilecek yasal faizin ödenmesi talebinin reddine yönelik kısmı yönünden yapılan değerlendirme;
Faiz, en genel anlamıyla; konusu bir miktar paranın ödenmesinden ibaret olan borçlarda, alacaklının bu paradan mahrum kaldığı zaman içinde meydana gelen maddi kayba karşılık ödenmesi gereken ve oranı, alacağın niteliğine göre değişen bir bedeldir. Sözü edilen özelliği ile asıl alacağa bağlı fer’i bir alacak türü olan faiz alacağının doğması, asıl alacağın varlığına ve devamına bağlıdır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nca göreve iade başvurusu kabul edilip göreve başlayanların kamu görevinden çıkarılma tarihlerini takip eden aybaşından göreve başladıkları tarihe kadar geçen süreye tekabül eden mali ve sosyal haklarının ödeneceğinin hükme bağlandığı, mali haklara yasal faiz uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin ise herhangi bir ibareye yer verilmediği görülmektedir. Bununla birlikte içtihatlarla yerleşik olduğu üzere kamu görevlilerinin görevine son verme sonucu doğuran işlemlere karşı açılan iptal ve tam yargı davalarında işlemin yargı merciince hukuka aykırı bulunarak iptal edilmesi durumunda parasal hakların yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmektedir. Nitekim açığa alınan bir kamu görevlisinin göreve iade edildikten sonra kesilen maaşının değer kaybına uğratılarak ödendiği iddiasıyla yaptığı başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi’nin 2015/4812 başvuru numaralı ve 07.02.2019 tarihli kararında mülkiyet hakkı kapsamında görülen bir alacağı kamu makamlarınca haklı olmayan bir gerekçeyle geç ödenmesi durumunda, bu alacağın enflasyon karşısında makul olmayacak bir oranda değer kaybına uğratılmasının mülk sahibine şahsi olarak aşırı bir külfet yüklediği vurgulanmıştır.
İdari yargıda açılan tam yargı davalarında faizin başlangıç tarihi noktasında Danıştay içtihatlarıyla “idareye başvuru tarihi”, başvuru bulunmaması halinde “dava tarihi”, önce iptal sonra tam yargı davası açılması durumunda “iptal davasının açıldığı tarih” gibi ölçütlerin getirilmiş olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte kamu görevlilerine belirli tarihlerde ödemesi yapılan aylık gibi mali hakların, ödenmesi gerekeceği tarihler belirlenebilir olduğundan, başka bir deyişle alacağın muaccel hale geldiği tarihler ödemenin yapılması gereken tarihler olduğundan, idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle kısmen veya tamamen bu mali hakların ödenmemesinden kaynaklı olarak hükmedilen tutara yürütülecek faizin de her bir ödemeye ilişkin olarak tahakkuk tarihinden itibaren başlatılması, hem faiz müessesesinin ruhuna uygun, hem de hakkaniyetli olacaktır.
Bu durumda, davacının meslekten çıkarılmasına dair işlemin hukuka aykırılığı mahkeme kararı ile ortaya konulduğu, mevzuata göre ödemelere yasal faiz uygulanmasına engel bir düzenlemenin de olmadığı, idarenin işlemi nedeniyle mahrum kalınan alacağın değer kaybının davacı üzerinde bırakılmasının hakkaniyetle bağdaşmayacağı sonucuna ulaşılmakla, davacıya yapılan maaş ödemelerine yasal faiz işletilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, davacının ilişiğinin kesildiği tarihten mahkeme kararı gereği atamasının yapılarak göreve başladığı tarih arası maaşlarının yasal faizi olan 20.201,74 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği, 20.201,74 TL’nin ise 7.000,00 TL ‘sine dava tarihi olan …… tarihinden 13.201,74 TL’sine ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan …. tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, davacının OYAK’a kar payı tutarı olan 83.572,86-TL’nin davacıya ödenmesi gerektiği, 83.572,86 TL’nin ise 1.000,00 TL’sine dava tarihi olan …… tarihinden, 82.572,86 TL’sine ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan ….. tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi gerektiği, anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulü ile 20.201,74 TL’nin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, hükmedilen miktarın 7.000,00 TL ‘sine dava tarihi olan ….. tarihinden 13.201,74 TL’sine ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan …… tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine, davacının OYAK’a kar payı tutarı olan 83.572,86-TL’nin davacıya ödenmesine, hükmedilen miktarın ise 1.000,00 TL’sine dava tarihi olan …… tarihinden, 82.572,86 TL’sine ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihi olan …… tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, hükmedilen toplam 103.774,60 TL miktar üzerinden nispi olarak hesaplanan 7.088,84-TL nispi karar harcından, davanın açılışı sırasında ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 1.772,62 TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 5.316,22-TL nisbi karar harcının davacıya tamamlattırılmasına, aşağıda dökümü yapılan 7.294,14-TL yargılama gideri ile hükmedilen toplam miktarı üzerinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca uyarınca belirlenen 16.566,19-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere, …./……/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Av.Meryem KILIÇ
Av.Yalçın TORUN
Tel:0312 432 56 78 – 0505 621 99 92