İDARENİN EYLEM VE İŞLEMLERİNDEN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI
İdare hukuku ilkelerine ve T.C.Anayasasının 125 inci maddesine göre; idare kendi
eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlüdür. Bu suretle idarenin
sorumluluğu Anayasa prensibi olarak kabul edilmiştir. İdarenin sorumluluğunun hangi
esaslara göre belirleneceği Anayasada belirtilmemiş olup bu meselenin halli doktrin
ve yargı kararlarına bırakılmıştır. Bugün idarenin sorumluluğu hizmet kusuru veya
kusursuz sorumluluk ilkelerine dayandırılmaktadır. İster hizmet kusuru, ister kusursuz
sorumluluk ilkelerine dayandırılsın idarenin tazminle sorumlu tutulabilmesi için bir
zararın varlığı, zararı doğuran işlem veya eylemin idareye yüklenebilir nitelikte
olması, zararlı sonuçla işlem veya eylem arasında doğrudan doğruya bir illiyet
bağının bulunması, zarara yol açan eylemin bir hizmet kusuru teşkil etmesi veya
kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanmasına elverir nitelikte olması şartlarının
birlikte gerçekleşmesi zorunludur. Aşağıda davacıya tazminat ödenmesini hüküm
altına alan Askeri Yüksek İdare Mahkemesi kararlarından örnekler sunulmuştur.
İdare ajanlarınca iki gün ard arda ağır derecede müessir fiile ve hakarete maruz
kalan ve “bu onur kırıcı onur kırıca muamele karşısında kendi silahıyla intihar eden
çavuşun ölümü ile ajanların eylemi arasında uygun ‘bir illiyet bağının varlığı kabul
edileceğinden; idarenin hizmet kusuruna dayalı tazmin sorumluluğu mevcuttur.(AYİM
- Daire 1994/1109 K sayılı kararı)
Bindiği askeri aracın devrilmesi sonucu sakat kalan davacının uğradığı zararın
kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca davalı idarece tazmini gerekir. (AYİM 2. Dairesi,
27.02.2002 tarihli kararı)Olay sonrası davacıya maddi ve manevi tazminata
hükmedilmiş olup, yeni yasal düzenlemeyle bu tür tazminat davalar Asliye hukuk
mahkemelerinde açılmaktadır.
Davacının, davalı idare ajanın suç teşkil eden eylemi sonucunda yaralandığı,
…….. bu meyanda idaren ajanlarını eğitim, denetim ve kontrol ile önleyici tedbirleri
alması gerekeceği, yalnızca emir tebligatının doğabilecek zararları önleyici ve yeterli
sayılabilecek nitelikte bulunmadığı değerlendirildiğinden, davacının zararlarının
davalı idarece karşılanması gerektiği sonucuna varılmıştır. .(AYİM 2. Daire
2008/1080 K sayılı kararı)
Davacının tutuklulukta ve açıkta geçen sürelere ilişkin ödenen aylık
farklarına faiz ödenmemesi işleminin iptaline dair mahkeme kararının eksik ve
hatalı uygulanması sonucu ortaya çıkan zararının ödenmesi gerektiği sonuç ve
kanaatine ulaşılmıştır. (AYİM 3. Daire 2008/500 K sayılı kararı)
Bölücü örgüt mensupları ile girilen silahlı çatışmada yaralanan ve tedavisi
sonunda “komando olamaz, sınıfı görevini yapar” kararı verilen davacı subayın
uğradığı vücut fonksiyon kaybının yol açtığı efor kaybı nedeniyle müstehak olduğu
efor kaybının ödenmesi gerekir. (AYİM 2. Daire 1997/1064 K sayılı kararı)
BTR-60 araç şoförü olarak görevli davacının, yol kontrolü amacıyla görevli
olduğu sırada araçtan çıkarken araç kapağının, mandalından kurtularak parmağının
kırılması olayı nedeniyle davacıya nakdi tazminat ödenmesi gerekmektedir. (AYİM
- Daire 2010/761 K sayılı kararı)
İlaçla kontrol altına alınamayan epilepsi “sara” hastalığı olduğu raporla
saptanan davacı sivil memurun bu rahatsızlığının, OYAK Kanununun 26/a-2 maddesi
kapsamına giren ve bir işle meşgul olma imkanı olup olmadığının araştırılmasına
gerek bulunmayan bir hastalık oluşu karşısında; tam ve daimi malülüyet
yardımından yararlandırılması gerekirken, aksi yönde tesis edilen işlem hukuka
aykırıdır. (AYİM 1. Daire 1996/128 K sayılı kararı)
Komando Tugayının harekat kontrolune verilen birlikte görev yapan davacıya
da, Tugayın diğer personeliyle aynı koşullara tabi olduğu gözetilerek, ek (operasyon)
tazminatının verilmesi gerekir. (AYİM 2. Daire 2001/405 K sayılı kararı) Ataması
Komanda Tugayı bünyesinde bir göreve yapılmayan davacıya 9.000 puan
üzerinden eleman temininde güçlük zammı verilmesi mümkün değil ise de; fiilen
operasyonlara katıldığı sürece kendisine operasyon tazminatı verilmesi gerekir.
(AYİM 2. Daire 2003/53 K. yılı kararı)
Av. Yalçın TORUN
UYARI
Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın
TORUN’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti amacıyla zaman içerikli
elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı metinler avukat
meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir, fakat metinlerin
tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web sitelerinde
yayınlanmasına iznimiz yoktur