GÜVENLİK SORUŞTURMALARI KAPSAMINDA AÇILAN DAVALARDA GÜVENLİK
SORUŞTURMASI NEDENİYLE SÖZLEŞMENİN FESHEDİLMESİNİN HUKUKA UYGUN OLMADIĞINA YÖNELİK KARAR ÖRNEKLERİ

  1. Haklarında devam eden bir soruşturma ve kovuşturma bulunan şahıslar hakkında
    tesis edilen menfi güvenlik soruşturmalarının hukuka aykırı olduğuna ilişkin kararlar
    a. Uyuşmazlıkta, uzman onbaşı kursiyeri olarak görev yapan davacının güvenlik
    soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin
    işlemi tesis eden komisyonun, davacı ile birlikte çalışan sicil amirlerinden oluştuğu ve sicil
    amirlerinin takdir hakkını eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun kullanarak
    “olumsuz” görüş bildirdiği gerekçe olarak gösterilmekte ise de davacının güvenlik
    soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte somut bilgi ve
    belgelerin ortaya konulamadığı, 15/03/2014 tarihinde işlediği iddia edilen bir fiilden dolayı
    “yaralama” suçundan yargılamasının devam ettiği, “yaralama” suçunun Uzman Erbaş
    Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (i) bendinde yer alan katalog suçlar arasında sayılmadığı gibi
    maddede aranan “mahkumiyet” koşulunun da gerçekleşmediği, öte yandan kursiyerlik
    görevine alınma sürecinde hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmayan ve eğitimini
    başarıyla tamamlayan davacının göreve devam edeceği hususunda haklı beklentiye
    gireceği, aksine bir düşüncenin ise kişinin kamu hizmetini yürütümüne engel olacağı ve
    Anayasa ile güvence altına alınan kanunilik ve eşitlik ilkelerine de aykırılık teşkil edeceği
    açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    (……… İDARE MAHKEMESİ E: 2017/1365 K: 2018/362 sayılı Kararı)

b. Uyuşmazlıkta, sözleşmeli personel olarak görev yapan davacının güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin
işlemi tesis eden komisyonun, davacı ile birlikte çalışan sicil amirlerinden oluştuğu ve sicil
amirlerinin takdir hakkını eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun kullanarak
“olumsuz” görüş bildirdiği gerekçe olarak gösterilmekte ise de; davacının güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte somut bilgi ve
belgelerin ortaya konulamadığı, 18/09/2007 tarihinde (13 yaşındayken) işlediği eylemden
(okulun camlarını kırma eyleminden) ötürü kamu malına zarar verme suçundan
yargılandığı ve yargılama sonucunda davacının 1.000,00-TL adli para cezası ile
cezalandırıldığının mahkeme kararıyla sabit olduğu gibi isnat edilen suçun Uzman Erbaş
Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (ı) bendinde yer alan katalog suçlar arasında sayılmadığı, öte
yandan kursiyerlik görevine alınma sürecinde hakkında herhangi bir olumsuzluk
bulunmayan ve eğitimini başarıyla tamamlayan davacının göreve devam edeceği
hususunda haklı beklentiye gireceği, aksine bir düşüncenin ise kişinin kamu hizmetini
yürütümüne engel olacağı ve Anayasa ile güvence altına alınan kanunilik ve eşitlik ilkelerine
de aykırılık teşkil edeceği açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı
sonucuna varılmaktadır.Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline …….. İDARE
MAHKEMESİ E 2017/1409, K.: 2018/325 sayılı kararı

c. Olayda, Mahkememizin 13.09.2017 ve 13.10.2017 tarihli YD ara kararları
üzerine dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerden; Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı
ve Mahalli Mülki İdare Amirlikleri tarafından yaptırılan güvenlik soruşturmaları
kapsamında; davacı hakkında ” 15.11.2015 tarihinde “mala zarar verme” suçundan Gönen
(Balıkesir) Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/439 Esas no ile dava açıldığı, duruşmasının
28.09.2017 tarihine bırakıldığı ” şeklindeki olumsuz not nedeniyle davacının güvenlik
soruşturması olumsuz olarak değerlendirilerek uzman erbaş sözleşmesinin feshedildiği;
Mahkememizin ara kararı üzerine UYAP sistemi üzerinden gönderilen Gönen (Balıkesir)
Asliye Ceza Mahkemesi’nin 20.10.2017 tarih, E:2016/439 ve K:2017/440 sayılı kararının
incelenmesinden; davacının olay tarihinde arkadaşlarıyla birlikte alkol aldığı ve gece 03:00
ile 05:00 aralığında evlerine giderken yol üzerinde park halinde bulunan müştekilere ait
araçların yan aynalarını vurarak kırdıkları ayrıca araçlara çizik attıkları iddiasıyla kamu
davası açıldığı; yapılan yargılama sonucunda Mahkeme tarafından; sanıkların üzerlerine
atılı suçların sabit görüldüğü ancak sanıkların üzerlerine atılı basit yaralama suçunun
uzlaşmaya tabi olduğu; celse arasında bir takım müştekilerin uzlaşması birtakım
müştekilerin de sanık İsmail Alperen Dal hakkındaki şikayetten vazgeçtikleri dikkate
alınarak tüm sanıklar hakkında açılan kamu davasının “uzlaşma, şikayet yokluğunun sirayeti
nedeniyle ayrı ayrı düşürülmesine” karar verildiği görülmektedir. Yukarıda yer alan
mevzuat hükümleri gereğince, uzman erbaşın sözleşmesi feshedilmek suretiyle Türk Silâhlı
Kuvvetleri ile ilişiğinin kesilebilmesi için, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12.
maddesinde belirtildiği şekilde hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkumiyet şartının
gerçekleşmesi gerekmekte olup, davacı hakkında yapılan güvenlik soruşturması sonucunda
elde edilen bilgilerden; davalı idare tarafından dava konusu işleme dayanak alınan Gönen
(Balıkesir) Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2016/439 sayılı dosyasında yapılan yargılama
sonucunda davacı hakkında açılan kamu davasının düştüğü, dolayısıyla davacının uzman
erbaşlık göreviyle bağdaşmayacak nitelikte hürriyeti bağlayıcı herhangi bir mahkumiyetinin
bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda, 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12.
maddesi kapsamında uzman erbaşlık göreviyle bağdaşmayacak nitelikte hürriyeti bağlayıcı
herhangi bir ceza mahkumiyeti bulunmayan davacının, arşiv araştırması ve güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlandığından bahisle sözleşmesinin feshedilerek terhis
edilmesine ilişkin 12.08.2017 tarihli dava konusu işlemde hukuka uygunluk
bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, …… 2. İDARE
MAHKEMESİ E: 2017/931 K.2018/148 sayılı Kararı
d. Davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına dayanak teşkil
eden, “kasten yaralama” suçundan Karasu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2017/763
soruşturma numarası ile yürütülen soruşturmada, Karasu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın
14/07/2017 tarih ve K:2017/1022 sayılı kararı ile “Kovuşturma Yapılmasına Yer
Olmadığına” karar verildiği görülmüştür. Olayda, anılan Yönetmeliğin 4. maddesinde
tanımlanan “Güvenlik soruşturması” ve “Arşiv araştırması”nın yapılarak, aynı Yönetmeliğin

  1. maddesi kapsamında araştırılacak hususların tespiti amacıyla yapılan tahkikat
    sonucunda davacı hakkında, “kasten yaralama” suçundan Karasu Cumhuriyet
    Başsavcılığı’nca 2017/763 soruşturma numarası ile soruşturmanın halen devam ettiği”
    şeklinde olumsuz not bildirilmesi üzerine güvenlik soruşturmasının olumsuz olarak
    değerlendirilerek sözleşmesinin feshedildiği görülmektedir. Bu durumda, Karasu
    Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14/07/2017 tarih ve K:2017/1022 sayılı kararı ile “Kovuşturma
    Yapılmasına Yer Olmadığına” karar verildiği, bu kararın davacının bir suçtan mahkûm

edilmesi sonucunu doğurmadığı gözetildiğinde, arşiv araştırması ve güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlanması nedeniyle sözleşmesinin feshedilerek terhis
edilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, ……. 1. İDARE MAHKEMESİ E:
2017/930, K:2018/282 sayılı Kararı

  1. Cezaların Şahsiliği İlkesi Dikkate alınmaksızın tesis edilen menfi güvenlik
    soruşturmalarının hukuka aykırı olduğuna ilişkin örnek kararlar
    a. Uyuşmazlıkta, davacının, kardeşinin ve babasının işlediği suçların sonuçlarının
    cezaların şahsiliği ilkesi gereği ilgilileri bağlayacağı, Danıştay’ın yerleşmiş içtihadlarıyla da
    ortaya konulduğu üzere, güvenlik soruşturması sırasında düzenlenen raporlar istihbari
    nitelikte bilgiler içermekte olduklarından, hukuken geçerli başka bilgi ve belgelerle
    doğrulanmadıkça bu raporlara dayanılarak ilgililer aleyhine sonuç doğuracak nitelikte
    işlem yapılması hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmamakta olduğu, davacının güvenlik
    soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte dosya içerisinde
    başkaca somut bilgi ve belgelerin ortaya konulamadığı, kursiyerlik görevine alınma
    sürecinde hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmayan ve eğitimini başarıyla
    tamamlayan davacının göreve devam edeceği hususunda haklı beklentiye gireceği, aksine
    bir düşüncenin ise kişinin kamu hizmetini yürütümüne engel olacağı ve Anayasa ile
    güvence altına alınan kanunilik ve eşitlik ilkelerine de aykırılık teşkil edeceği açık
    olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, ……….. İDARE MAHKEMESİ
    E.2017/1362,K: 2018/137 sayılı Kararı

b. Uyuşmazlıkta, uzman erbaş olarak görev yapan davacının güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin
işlemi tesis eden komisyonun, davacı ile birlikte çalışan sicil amirlerinden oluştuğu ve sicil
amirlerinin takdir hakkını eşit, adil, objektif ve hizmet gereklerine uygun kullanarak
“olumsuz” görüş bildirdiği gerekçe olarak gösterilmekte ise de davacının güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte somut bilgi ve
belgelerin ortaya konulamadığı, babası ile ilgili bir fiilden dolayı davacının güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasının masumiyet karinesiyle bağdaşmadığı,
davacının herhangi bir adli sicil veya sabıka kaydının bulunmadığı gibi yakın aile bireyleri
hakkında da herhangi bir terör örgütü ile irtibatlı olmaları gerekçesiyle yürütülen adli bir
sürecin bulunmadığı, öte yandan kursiyerlik görevine alınma sürecinde hakkında herhangi
bir olumsuzluk bulunmayan ve eğitimini başarıyla tamamlayan davacının göreve devam
edeceği hususunda haklı beklentiye gireceği, aksine bir düşüncenin ise kişinin kamu
hizmetini yürütümüne engel olacağı ve Anayasa ile güvence altına alınan kanunilik, eşitlik
ve masumiyet karinesi ilkelerine de aykırılık teşkil edeceği açık olduğundan dava konusu
işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. ……….. İDARE MAHKEMESİ E:
2017/1890 K: 2018/668 sayılı Kararı

  1. Haklarında Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması Kararı verilen şahıslarla ilgili
    tesis edilen menfi güvenlik soruşturmalarının hukuka aykırı olduğuna dair kararlar

a. Olayda, davacı hakkında, “Tehdit suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetimli serbestlik kararı verildiği ve kasten
yaralama suçundan 2240 TL adli para cezası ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl
denetimli serbestlik kararı verildiği ” şeklinde olumsuz not bildirilmesi üzerine güvenlik soruşturmasının
olumsuz olarak değerlendirilerek sözleşmesinin feshedildiği, görülmektedir………….bu kararın davacının
bir suçtan mahkûm edilmesi sonucunu doğurmadığı, davacının işlediği fiilin niteliği, işleniş biçimi, öte
yandan söz konusu suçun 3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu’nun 12. maddesi kapsamında bir suç da
olmadığı …………………. gözetildiğinde, arşiv araştırması ve güvenlik soruşturmasının olumsuz
sonuçlanması nedeniyle sözleşmesinin feshedilerek terhis edilmesine ilişkin 12/08/2017 tarihli dava
konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
b. Uyuşmazlıkta, uzman erbaş olarak görev yapan davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz
sonuçlandığı ………………. gösterilmekte ise de davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz
sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte somut bilgi ve belgelerin ortaya konulamadığı, …………………
trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği iddia edilen fiil nedeniyle 500,00 TL adli para cezası
ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile 5 yıl süre ile denetimli serbestlik
tedbirine tabii tutulmasına karar verildiği, “trafik güvenliğini tehlikeye sokma” suçunun Uzman Erbaş
Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (i) bendinde yer alan katalog suçlar arasında sayılmadığı, ayrıca Güvenlik
Soruşturması ve Arşiv Araştırması Yönetmeliği’nin 11. maddesinde kişinin içkiye düşkün olup
olmadığının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında araştırılacak hususlar arasında yer aldığı
fakat davacının alkole düşkün olduğuna dair idarece başka bir tespit yapılmadığı, …………… tarihinde
alkolün etkisi altında araç kullanmasının alkole düşkün olduğu şeklinde değerlendirilemeyeceği,
açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline,
c. Jandarma Genel Komutanlığı Personel Temin Komutanlığı’nın “güvenlik soruşturması
ve arşiv araştırması sonuçları ile değerlendirme kurul kararlarının gönderildiği” konulu emri
üzerine sicil amirlerinden oluşan üç kişilik komisyon tarafından “olumsuz” görüş bildirilmesi ve
davacı hakkında “…….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2017/21 K:2017/72 sayılı dosyasında
tehdit suçundan ve E:2013/26 sayılı dosyasında basit yaralama, mala zarar verme suçundan
yargılandığı ve fiillerin sübuta ermesi neticesinde ceza aldığı, HAGB kararı verildiği” şeklinde
olumsuz not bulunması nedeniyle sözleşme feshinin gerçekleştirildiği ve fesih işleminin
Jandarma Tugay Komutanı tarafından onaylandığı görülmektedir. Uyuşmazlıkta, uzman erbaş
sıfatıyla kursiyer olarak görev yapan davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandığı
gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlem de; davacının güvenlik soruşturmasının
olumsuz sonuçlandırılmasını gerektirecek nitelikte somut bilgi ve belgelerin ortaya
konulamadığı, davacının 2012 yılında işlediği iddia edilen “tehdit” suçuna ilişkin ………..Asliye
Ceza Mahkemesi’nin E:2017/21 K:2017/72 sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda
davacının 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının 5 yıl süre ile geri
bırakılmasına karar verildiği, olayın alkollü araç kullandığı tespit edilen davacının ihbar
edildiğini düşünmesi üzerine ihbar ettiğinden şüphelendiği H.M.E isimli şahsa yönelik ” sizin
soyunuzu kurutacağım, ben yakalandım, hesabını size soracağım, meydanda bekliyorum”
şeklinde cümleler sarfetmesi üzerine gerçekleştiği, ……. Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2013/26
sayılı dosyasında basit yaralama ile mala zarar verme suçundan görülen davanın içeriğine
bakıldığında ise birden fazla kişinin karıştığı bir kavga neticesinde davacı ile diğer katılan

sanıkların yaralandığı ve araçlarında maddi hasarın meydana geldiği, davacı hakkında isnat
edilen fiillerin sübuta erdiği ve 2 kişiye yönelik gerçekleştirilen kasten yaralama suçundan 1500
TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar
verildiği, mala zarar verme suçundan ise 1500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına
hükmedildiği, davacıya isnat edilen ve sübuta eren “tehdit, kasten yaralama ve mala zarar
verme” suçlarının Uzman Erbaş Yönetmeliği’nin 6. maddesinin (ı) bendinde yer alan katalog
suçlar arasında sayılmadığı, olayların oluş şekli ve niteliği göz önünde bulundurulduğunda ise
de davacının kriminal bir kişiliğe sahip olduğu veyahut suç işleme hususunda ısrarcı olduğunu
gösterir herhangi bir ibarenin olmadığı, öte yandan kursiyerlik görevine alınma sürecinde
hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmayan ve eğitimini başarıyla tamamlayan davacının
göreve devam edeceği hususunda haklı beklentiye gireceği, aksine bir düşüncenin ise kişinin
kamu hizmetini yürütümüne engel olacağı ve Anayasa ile güvence altına alınan kanunilik ve
eşitlik ilkelerine de aykırılık teşkil edeceği açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka uyarlık
bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, ……..
İDARE MAHKEMESİ E: 2017/1912, K: 2018/704 sayılı kararı

  1. Daha Önce uzman Erbaşlıktan kendi isteği ile ayrılan personel hakkında Güvenlik
    soruşturmasının olumsuz çıkması nedeniyle sözleşmenin feshinin hukuka aykırı
    olduğu yönünde verilen karar örnekleri

a. Uyuşmazlıkta dava dosyasına ekli bilgi belgelerin incelenmesinden; davacının
24.03.2017 tarihinde sözleşmeli er statüsünde Hakkari İli Şemdinli İlçesi 34’üncü Hd. Tug ……..
Hd.Bölük Komutanlığı emrinde 01.06.2016 tarihinde imzalanan sözleşme ile göreve başladığı,
sözleşmenin geçerlilik süresinin bir yıl olduğu ancak davacı tarafından 03.05.2017 tarihinde
davalı idareye sunulan dilekçe ile 01.06.2017 tarihinde sona erecek olan sözleşmesinin
yenilenmesini istemediğini ve fesih işlemlerinin başlatılmasını istediğini bildirdiği ve bu
sebeple 01.06.2017 tarihinde sözleşmesinin fesih işleminin gerçekleştirildiği, dolayısıyla
davacının kendi isteğiyle Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılışının yapıldığı, davalı idare tarafından
savunma dilekçesinde belirtildiği şekilde 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası sözleşmesi
feshedilen TSK personelinden olmadığı, ayrıca davacı hakkında yürütülen güvenlik
soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına sebep olabilecek başkaca somut gerekçelerin
ortaya konulamaması yanında eski TSK personeli olmasının ve kendi isteğiyle sözleşmesinin
feshedilmesinin de yukarıda mevzuatına açıkça yer verildiği şekilde uzman erbaş olunmasına
engel teşkil etmediği anlaşıldığından, dava konusu sözleşme fesih işleminde hukuka uyarlık
bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, ………
İDARE MAHKEMESİ, E: 2017/1891, K: 2018/1057 sayılı kararı
b. Uyuşmazlıkta, dava dosyasına ekli bilgi belgelerin incelenmesinden; davacının
06.11.2013 tarihinde Hakkari Şemdinli 34. Hd. Tug. K. Yrd. …… Tb. K.lığında piyade sözleşmeli
er statüsünde göreve başladığı, 13.10.2016 tarihli Komutanlığa sunduğu ” 01.11.2016
tarihinde bitecek olan sözleşmemi kendi isteğimle yenilemek istemiyorum. Fesih işlemlerimin
başlatılmasını arz ederim.” şeklindeki dilekçesi üzerine fesih işlemlerinin başlatılarak
01.11.2016 tarihinde sözleşmesinin feshedildiği ve TSK’dan ayrılış yaptığı, dava konusu uzman
erbaşlığa başvuru sürecinde bu durumu başvurusunda belirtmediği, sivil olarak başvuru
yaptığı, uzman erbaş olarak görev yapan davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz
sonuçlandığı gerekçesiyle sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemi tesis eden komisyonun,

davacı ile birlikte çalışan sicil amirlerinden oluştuğu ve sicil amirlerinin takdir hakkını eşit, adil,
objektif ve hizmet gereklerine uygun kullanarak “olumsuz” görüş bildirdiği gerekçe olarak
gösterilmekte ise de; davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlandırılmasını
gerektirecek nitelikte somut bilgi ve belgelerin ortaya konulamadığı, “Şahsın olağanüstü hal
kapsamında kamu personellerine ilişkin alınan tedbirler gereğince çıkarılan KHK ile
mesleğinden ihraç edildiği” şeklinde olumsuz not sebebiyle; Mahkememizin 13/02/2018
tarihli ara kararıyla Devlet Personel Başkanlığı’ndan davacının Olağanüstü Kanun Hükmünde
Kararname ile kamu görevine son verilip verilmediğinin sorulduğu, ara karar cevabından kamu
görevine son verilmediğinin anlaşıldığı, idarece yapılan yanlış değerlendirme ile fesih gerekçesi
yapıldığının tespit edildiği, kursiyerlik görevine alınma sürecinde hakkında herhangi bir
olumsuzluk bulunmayan ve eğitimini başarıyla tamamlayan davacının göreve devam edeceği
hususunda haklı beklentiye gireceği, aksine bir düşüncenin ise kişinin kamu hizmetini
yürütümüne engel olacağı ve Anayasa ile güvence altına alınan kanunilik, eşitlik ve masumiyet
karinesi ilkelerine de aykırılık teşkil edeceği açık olduğundan dava konusu işlemde hukuka
uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin
iptaline, ………. İDARE MAHKEMESİ E: 2017/2067 K: 2018/1189 sayılı Kararı

Av. Yalçın TORUN

UYARI
Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın
TORUN’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti amacıyla zaman içerikli
elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı metinler avukat
meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir, fakat metinlerin
tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web sitelerinde
yayınlanmasına iznimiz yoktur

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir