İNSAN HAKKI İHLALİ OLARAK MOBBİNG 

                                                                                              Avukat  Yalçın TORUN[1]

1.Giriş

Mobbing konusuna girmeden önce mobbing kavramının ne anlama geldiğini, detaylı olarak izah etmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kavramlara verdiğimiz anlamlar konunun anlaşılmasında  bize yol gösterecektir.  Mobbing kavramı İngilizce ‘’to mob’’ kelimesinden gelmekte olup, kısaca saldırmak türü eylemleri ifade etmektedir. Yaygın anlamıyla mobbing  iş yaşamında kişiyi sindirmek, özgüvenini sarsmak, kişinin kendisini yalnız ve yetersiz hissetmesini sağlamak maksadıyla, hukuka ve ahlaka aykırı olumsuz söz, fiil ve tutumlarla sistemli bir şekilde gerçekleştirilen,  kişi üzerinde maddi ve manevi çok büyük zarara yol açan duygusal taciz, iş yeri terörü, işyerinde  manevi şiddet, olumsuz davranış, psikolojik  yıldırma fenemonidir.   İşyerinde sürekli olarak kasten yapılan ve kişinin onuruna yönelik saldırılar mobbing kapsamında değerlendirilebilir. İşyerinde mobbing uygulayanların, aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı olan baskıcı otoriter kişilik yapısına sahip insanlar oldukları ifade edilmektedir. Bu kişiler güç konusunda hırslı, o kurum ya da birim için vazgeçilmez olduğunu düşünen, ayrıcalıklı olmak isteyen, kendine güven ve benlik değerlerinde boşluklar olan, başkaları üzerinde kontrol kurarak otoriter hissetmeye ihtiyaç duyan, aile yaşantılarından memnun olmayan , mesleki deneyimleri oldukça iyi ancak teorik bilgi eksiklikleri bulunan kişilerdir. Diğer taraftan yaratıcı insanların, çalışma hayatlarında zeka, dürüstlük, yaratıcılık, başarı gibi bir çok olumlu özellik gösteren duygusal zekası yüksek kişilerin  mobbinge daha fazla maruz kalan kişiler oldukları da ortaya konmuştur. Mobbing, kurumlar içinde bulaşıcı bir hastalık gibidir. İyileştirici önlemler alınmazsa kurumun bütün yaşamsal organlarına yayılır. Çalışan personelde, işletmeye ve çalışma arkadaşlarına olan güven ve saygı azalır, motivasyon düşer, çalışma ortamı ve çalışanlar arasında uyumsuzluk başlar, iş verimliliği düşer. Mobbing de en önemli etkenin iletişimsizlik olduğu da söylenebilir. İletişim önce tek yönlü; bir sonraki aşamada çift yönlü kesilmektedir.Mobbing, işin akışına ya da bir davranışa ilişkin bir anlaşmazlıkla başlar. Daha sonra zorbanın saldırgan eylemleriyle devam eder, saldırganlığa zorbanın dışında yönetim veya iş arkadaşları da katılabilir. Bir sonraki aşamada kurban, sorunun kaynağı, problemli ya da akıl hastası olarak damgalanır.Mobing mağdurlarında, alkol ya da madde kullanımı, anksiyete, öfke durumu, benlik saygısında azalma hipertansiyon gibi psikosomatik rahatsızlıklar, depresyon hatta intihar görülebilmektedir. İsveç’te intiharların % 15’inin mobbing kaynaklı olduğunu söylemektedir.

2.Mücadele Yöntemleri

Mobbinge maruz kalanlara, yaşadıklarının tanımlanmış bir iş yeri sendromu olduğunu, uğradıkları tacizin kendi suçları olmadığının bilinci içerisinde, tıbbi ve psikolojik yardım almaları durumu iş arkadaşlarıyla paylaşmaları, doğru bir tespit sonrası durumu üst birimlere bildirmeleri tavsiye edilmektedir.  

3.Hukuki Mücadele

Anayasamızın aşağıdaki maddeleri mobbingle ilgili düzenlemelerdir.  

Anayasamızın başlangıç bölümünde ‘’ Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu’’ belirtilmiş, 12.maddesinde ‘’Herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip’’ olduğu ifade edildikten sonra  17. maddesinde ‘’Herkesin, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip olduğu ve kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı kimsenin insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamayacağı’’ belirtilmiştir .Anayasamızın 49. maddesinde ‘’devletin çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alacağı’’ düzenlenmiş ve 56. maddesinde de ‘’Devlete, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak’’ görevi yüklenmiştir.

4.Ceza Hukuku Açısından

Hukukumuzda doğrudan mobbing adı altında düzenlemeler mevcut olmayıp, insan onurunu korumaya yönelik düzenlemeler aynı zamanda mobbingin önlenmesini sağlayacak düzenlemelerdir.  Türk Ceza Kanununun 86. maddesinde ‘’Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır,’’  düzenlemesi mevcuttur. Adli Tıp raporlarında mobbing iddiası içeren başvurular, Türk Ceza Kanunu’ nun 86. maddesinin birinci fıkrası kapsamında değerlendirilmektedir. Bu madde  dışında TCK.Mad.96’da düzenlenen ‘’Eziyet’’ suçu, mad.106’da düzenlenen ‘’Tehdit’’ suçu mad.115’te düzenlenen ‘’İnanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme suçu’’, mad.207’de düzenlenen ‘’Şantaj’’ suçu mad.121’de düzenlenen  ‘’dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi’’ suçu mad.121’de düzenlenen ‘’Ayrımcılık’’ suçu, mad.257’de düzenlenen  ‘’görevi kötüye kullanma’’ suçu mad.124’te düzenlenen ‘’hakaret’’ suçu, mad.125’te düzenlenen ‘’özel hayatın gizliliğini ihlal’’ suçları doğrudan veya dolaylı olarak mobbingle mücadelede yardımcı olacak ve insan onurunu korumaya yönelik düzenlemelerdir.

Ayrıca Askeri Ceza Kanunun 117. maddesinde madununa müessir fiil suçu düzenlenmiş olup, madde ‘’Madununu kasten itip kakan, döven, veya sair suretlerle cismen eza verecek veya sıhhatini bozacak hallerde bulunan veyahut tazip maksadiyle madunun hizmetini lüzumsuz yere güçleştiren veya onun diğer askerler tarafından tazip edilmesine veya suimuamelede bulunulmasına müsamaha eden amir veya mafevk iki seneye kadar hapsolunur’’ şeklindedir. Bu madde mobing kapsamında eylemleri engellemeye yönelik bir düzenlemedir. Ruh sağlığı da dahil sıhhat bozan ve kasten gerçekleştirilen bütün eylemler bu suç  kapsamdadır. Askeri Ceza Kanununda mad.114’te düzenlenen ‘’Erleri kanuna muhalif olarak hizmetçiliğe vermek’’, 115.maddede düzenlenen ‘’memuriyet nüfusunu kötüye kullanmak’’, mad.111’de düzenlenen ‘’Hak edilmemiş veya müsaade olunmamış disiplin cezası vermek’’ suçları mobbing kapsamında kişinin maddi ve manevi varlığını korumaya ve mobbingi önlemeye yönelik düzenlemelerdir.Ayrıca TSK Disiplin Kanunu 19. Maddesinde ‘’asta kötü muamele yapmak’’ disiplinsizliği hizmet yerini terk etmeme disiplin cezası ile cezalandırılmıştır.

5.Tazminat Davaları

Anayasamızın  125’inci maddesine göre ‘’İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.’’ Bu kapsamda idare aleyhine   Türkiye’de mobbing davaları açılmaya ve kazanılmaya başlanmıştır Mobbing davaları idare aleyhine İdare mahkemelerinde ve askeri yüksek idare mahkemesinde açılmaktadır. Sakarya 1. İdare Mahkemesi tarafından 2010/ 474 E sayılı ve 2011/187 Karar sayılı karar ile memur hakkında birbirini takiben  haksız yere  yürütülen altı soruşturma ve dört disiplin cezası sonrası idare aleyhine 5000 Tl. tazminata hükmedilmiştir.

Sonuç : Mobbing bir insan hakkı ihlali ve insan onuruna yapılan saldırıdır. Herkese mobbingsiz günler dileğiyle,

[1] EMUJAD Hukuk Müşaviri, Ankara Barosu Avukatı, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İnsan Hakları Bölümü  Doktora Öğrencisi

Av.Yalçın TORUN

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir