ŞİRKET YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞUNUN SONA ERMESİ

  1. Genel
    Bu makalede kısaca yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğunun sona ermesi ile ilgili
    olarak zamanaşımı ve ibra konuları incelenmiştir.
  2. Zamanaşımı
    Türk Ticaret Kanunun 560. Maddesinde ‘’Sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı,
    davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her halde zararı doğuran fiilin
    meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil
    cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa,
    tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.’’ Hükmü mevcuttur. Buna göre, sorumluluk
    davasında zamanaşımı davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki yıl, her
    hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl, suç teşkil ediyorsa uzatılmış
    zamanaşımı olarak ifade edilen ceza zamanaşımı süresi olacaktır. Fail hakkında soruşturma
    açılmış olmasa bile, ceza gerektiren bir fiil ise, ceza davası zamanaşımı uygulanacaktır.
    Türk Borçlar Kanununda 147/4 maddede ‘’Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve
    ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri,
    denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar’’ için beş yıllık zamanaşımı
    uygulanacağı düzenlenmiştir. Burada YK üyelerinin şirkete karşı açacağı tazminat davası vb.
  3. madde dışında kalan durumlarda uygulanacaktır.
    TTK m. 396. maddesinde yönetim kurulu üyelerinin rekabet yasağını düzenlemiştir.
    Düzenleme ‘’Yönetim kurulu üyelerinden biri, genel kurulun iznini almaksızın, şirketin işletme
    konusuna giren ticari iş türünden bir işlemi kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi,
    aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırsız ortak sıfatıyla da giremez. Bu
    hükme aykırı harekette bulunan yönetim kurulu üyelerinden şirket tazminat istemekte veya
    tazminat yerine yapılan işlemi şirket adına yapılmış saymakta ve üçüncü kişiler hesabına
    yapılan sözleşmelerden doğan menfaatlerin şirkete ait olduğunu dava etmekte serbesttir. Bu
    haklardan birinin seçilmesi birinci fıkra hükmüne aykırı harekette bulunan üyenin dışındaki
    üyelere aittir. Bu haklar, söz konusu ticari işlemlerin yapıldığını veya yönetim kurulu üyesinin
    diğer bir şirkete girdiğini, diğer üyelerin öğrendikleri tarihten itibaren üç ay ve her halde
    bunların gerçekleşmesinden itibaren bir yıl geçince zamanaşımına uğrar.’’ şeklindedir. Diğer
    bir ifadeyle rekabet yasağının ihlali halinde zamanaşımı sorumluluk doğuran olayı (diğer YK
    üyelerinin tamamının) öğrenmesinden 3 ay ve her halde 1 yıl olarak düzenlenmiştir.
  4. İbra
    İbranın anlamı şirketin yetkili organlarınca yönetim kurulu üye veya üyelerinin borcu
    olmadığının ikrarı veya tespitidir. İbra kararı Genel Kurul tarafından alınacak bir karar olup, bu
    kararın alınması devredilemez. Bu hususu TTK 408/2’de Yönetim kurulu üyelerinin seçimi,
    süreleri, ücretleri ile huzur hakkı, ikramiye ve prim gibi haklarının belirlenmesi, ibraları
    hakkında karar verilmesi ve görevden alınmaları hususunun genel Kurulun devredilemez görev
    ve yetkileri arasında olduğu düzenlenmiştir. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı Temsilcileri
    Hakkında Yönetmelik 13 maddesinde olağan genel kurul toplantısında bulunacak gündem

maddeleri içerisinde Yönetim Kurulu üyelerinin ibrası konusunun zorunlu gündem maddeleri
içerisinde olduğunu düzenlemiştir. İbra için özel bir yeter sayı aranmayacaktır. Yönetim Kurulu
üyeleri bu ibrada kendileri veya diğer üyeler için oy kullanamayacaklar fakat temsilen başkaları
yerine oy kullanabileceklerdir. Pay sahibi TTK 436. Maddesi bulunan ‘’kendisi, eşi, alt ve
üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hâkimiyetleri altındaki sermaye
şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu
ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.’’ Hükmü gereği üçüncü
şahıslardan eşi, alt ve üstsoyu hakkında ibrada oy kullanamayacaktır. İbra oylamasında oyda
imtiyaz uygulanamaz TTK 479/3.
TTK. 424. maddesinde ‘’Bilançonun onaylanmasına ilişkin genel kurul kararı, kararda
aksine açıklık bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve denetçilerin
ibrası sonucunu doğurur. Bununla beraber, bilançoda bazı hususlar hiç veya gereği gibi
belirtilmemişse veya bilanço şirketin gerçek durumunun görülmesine engel olacak bazı
hususları içeriyorsa ve bu hususta bilinçli hareket edilmişse onama ibra etkisini doğurmaz.’’
Düzenlemesi mevcut olup, birinci fıkra kapsamındaki ibra zımni ibradır. İbra kararı genel
kurul kararı olduğu için yokluğu, butlanı veya iptal edilebilirliği söz konusu olabilir.
Kendisinden ibra esirgenen Yönetim Kurulu üyeleri ibra davası açabilirler bu husus TTK ‘da
düzenlenmemiş olup, menfi tespit davası niteliğindedir. Sorumluluk davası açıldığında bu
davanın açılmasında hukuki yarar yoktur.
İbra şirketin açacağı sorumluluk davasını engeller. İbrada olumlu oy kullanmış pay
sahipleri şirket zararı için (dolaylı zarar) dava açamaz, doğrudan zararı için TTK 553.
Maddesinde bulunan ‘’Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları,
kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri
takdirde, (…) hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri
zarardan sorumludurlar.’’ Düzenlemesi gereği dava açabilirler. İbrada olumsuz oy kullanan
pay sahibi ve toplantıya katılmamış olan pay sahibi şirket zararı için dava açabilir. Bu
davaların açılması için 6 aylık hak düşürücü süre vardır TTK 558/2. Alacaklıların şirket zararı
veya kendi alacakları için açacakları sorumluluk davalarında ibranın etkisi yoktur.
TTK 559/1 gereği Yönetim Kurulu üyelerinin Kuruluş ve sermaye artırımında
sorumlulukları dört yıl geçmedikçe ibra yoluyla kaldırılamaz. İbra ve sorumluluk davasına
ilişkin davalar şirketin merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde dava açılabilir.
Şirketler topluluğunda hakimiyetin kötüye kullanılması durumunda sorumluluk husus
TTK 202., 203. Ve devamı maddelerinde açıklanmıştır.

Av. Yalçın TORUN

UYARI
Web sitemizde yayımlanan yukarıdaki yazılı metnin, eser sahipliği hakları Av.Yalçın
TORUN’a ve Av.Erdem Arda AKAY’a aittir. Bu yazılı metin hak sahipliğinin tespiti
amacıyla zaman içerikli elektronik imza ile muhafaza edilmektedir. Sitemizdeki yazılı
metinler avukat meslektaşlarımız tarafından dilekçelerinde serbestçe kullanılabilir,
fakat metinlerin tamamının, bir kısmının veya özetinin atıf yapılmaksızın başka web
sitelerinde yayınlanmasına iznimiz yoktur

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir