Hukuka Aykırı Disiplin Cezaları Nedeniyle Personele Maddi ve Manevi Tazminat Ödenmesi

Genel

→   İdarenin, yaptığı hukuka aykırı işlem ve eylemler sebebiyle kişilerin mal varlıklarındaki maddi zararlar ya da kişilik haklarına yönelik manevi zararların yine idarece; Anayasanın 125.madde 7.fıkrasındaki “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” ilkesi gereğince tazmin edilmesi gerekir.

→   İdare hukukunun bir kolu olarak disiplin hukukunda da idarenin, kendi memurları aleyhine hatalı disiplin ceza kararları sebebiyle, memurun maddi ve manevi zarara uğraması durumunda, bu zararın tazmini için İdari Yargılama Usulü Kanununun 2.maddesi gereğince, idareye karşı tam yargı davası açılabilecektir.

→   Tam yargı davasının açılabilmesi; (1) bir zararın varlığına, (2) zararın İdareye yüklenebilir olmasına ve (3) zararla idarenin faaliyeti arasında illiyet bağının bulunması şartlarına bağlıdır.

→   Genel olarak zarar, bir kimsenin mal varlığında ve manevi varlığında iradesi dışında meydana gelen azalmadır. Mal varlığının zarar verici eylem olmasa idi, alacağı durum ile eylem sonucu aldığı durum arasındaki farktır. Zarar, mal varlığının aktifinin azalmasından, yoksun kalınan kazançtan veya pasifinin artmasından kaynaklanabilir.

→   Tazminat ise, zarar görenin maddi ve manevi varlıklarında meydana gelen eksilmenin karşılığının, zarar verenin malvarlığından, kıymet bakımından tamamen veya kısmen zarar görene verilmesidir.  Tazminat zarar miktarını aşamaz.

Disiplin Cezalarında Tazminat Talepleri

→   Genel kolluk personeline hukuka aykırı;

  • Uyarma ve kınama cezası verilmesi durumunda, bu cezalar mali haklarına ilişkin bir sonuç doğurmadığından maddi tazminat taleplerine konu olamaz.
  • Aylıktan kesme cezası verilmesi durumunda brüt aylığından yapılan kesintiler ve faizleri;
  • Durdurma cezası Jandarma ve Sahil Güvenlik Personeli için aylıktan kesme şeklinde uygulandığından brüt aylığından yapılan kesintiler ve faizleri;
  • Emniyet Personeli için ise durdurma cezasının verilmesi durumunda, emsalleriyle arasında oluşan maaş farkı,  bu farkın faizi, ilerlememesi sebebiyle mahrum kaldığı diğer zam ve tazminatları;
  • Meslekten ve Devlet Memurluğundan Çıkarma cezalarında; mahrum kalınan aylık, zam ve tazminatlar, nakil ve ulaşım masrafları, varsa sağlık harcamaları ve bu kalemlere ait yasal faizleri maddi tazminat taleplerine konu olabilecektir.

→   Manevi zararda bir kimsenin kişilik haklarına vaki haksız bir saldırı dolayısıyla duyduğu bedeni ve manevi acı ve ıstırap, hayat zevklerinde bir azalma söz konusudur.

→   Manevi tazminat, şahıs varlığına ilişkin olup kişinin haksız bir eylem sonucu duyduğu fiziki ve manevi acı, elem, keder, ıstırap ve yaşama zevklerinde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan manevi zararları giderecek ya da hafifletecek nakit veya nakitten başka tazmin şekli olarak tanımlanabilir.

→   Manevi tazminat miktarının tayini geniş ölçüde hâkimin takdirine dayanmaktadır. Ancak hâkim, bu takdir yetkisini kullanırken adalet ve hakkaniyet ilkeleri ile sınırlıdır.

→   Danıştay’ın yerleşik içtihatlarına göre idarenin ağır hizmet kusuru olmadıkça manevi tazminata hükmedilmemekte; olayın özelliğine göre;

  • Zarar görenin kusuru,
  • İdari faaliyetin niteliği (önemsiz sonuçlar manevi tazminata hak kazandırmaz),
  • Zarar görenin kişisel durumu ve özellikleri,
  • Duyulan fiziksel veya manevi acı, elem ve üzüntü ile orantılı ve haksız zenginleşmeye neden olmayacak bir miktar belirlenmesi gibi faktörler manevi tazminatın belirlenmesinde göz önünde bulundurulmaktadır.

→   Bu değerlendirmeler ışığında;

  • Uyarı ve kınama ile aylıktan kesme cezalarında her olayın özelliği ayrı ayrı dikkate alınarak özellikle idarenin ağır kusuru olmadığı durumlarda manevi tazminat talebinin karşılanmayabileceği,
  • Durdurma cezaları ile meslekten çıkarma ve  devlet memurluğundan çıkarma cezalarında, ceza kararının oluşumunda (disiplin soruşturması yapmadan, savunma hakkı  tanımadan ceza verme, disiplin soruşturması sırasında özel hayatın gizliliği hakkının ihlali, tarafsızlığın bariz biçimde yitirilmesi, KYOK Kararı verilen soruşturma ve beraat edilen kovuşturmalara rağmen aynı fiilden disiplin cezası verilmesi) gibi idarenin ağır kusurunun bulunduğu durumlar söz konusu ise  ve yukarıdaki diğer şartlar da bulunuyorsa manevi tazminat taleplerinin mahkemelerce kabul edilebileceği  öngörülebilir.

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir